Temkin kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: Sakınım, Ağırbaşlılık, Sakınma
İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın
Kesimli kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Maktu, Mukannen
Pürüzlü kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Karışık
Alçakboylu kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bodur
Yerleşmiş kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Oturmuş
Mütehammil kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Dayanıklı
Gıybet Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yermek
Re'sen kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Danışmaksızın, Açıklamaksızın
Göreceli kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İzafi, Nispi
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü
Bağışlayın kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Efendim, Pardon
Saten kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Atlas
Demo kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Gösteri
İnternet kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Örüt Ağ, Genel Ağ
Israr Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Direnmek, Ekşimek, Tutturmak, Üstelemek, Zorlamak
Bölüt kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Halka
Şahadet kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tanıklık, Şahitlik, Şehitlik, Kutsal Ölüm
Kamusal kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Maşeri
İllüstratör kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bezeyici
Eleştirici kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Münekkit, Tenkitçi
İdentik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Özdeş
Teşekkül kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Oluşma, Oluşum, Kuruluş, Kurulma, Örgüt
Tipik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Özgel
Rest Çekmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Meydan Okumak, Son Sözü Söylemek
Alımcı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tahsildar
Hayat Dolu kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Canlı, Neşeli
Tahsildar kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Vergici
Süst kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Uyuşuk
Vaiz kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Öğütçü
İyileştirme kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İnkılap, Islah, Tedavi
Kanmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Aldanmak, Doymak, Kani Olmak, Yetinmek, Yutmak, İktifa Etmek
Aşama kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Rütbe, Derece, Kademe, Merhale, Basamak, Adım, Mertebe, Paye
Kesbetmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Elde Etmek, Kazanmak
Kızılyara kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Şirpençe
Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü
Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.
EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER
Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.
* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.
* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)
* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.
Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.