Sevimsiz kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: Antipatik, İtici
İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın
Musiki kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Müzik
Papatya kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çobanyastığı
Mai kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Mavi
Öteki kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Diğer, Diğeri, Öbür, Öbürü, Sair
Laf Cambazlığı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Demagoji
İmale Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çevirmek, Eğmek
Kadem kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Adım, Ayak, Uğur
Öfke kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ateş, Gazap, Hiddet, Hırs, Hışım, Sinir, Kızgınlık
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü
Yalkı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Birey, Fert; Kendi Başına, Münferit
Afet kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yıkım, Bela, Kırım, Kıran, Felaket, Facia, Kıyamet
Benibeşer kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İnsan
Örek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Duvar, Yapı, Bina
Mübalağa Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Abartmak, Artırmak
Müşahede kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Gözlem
Stok kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yığım, Yığılım, Yığımlık, İstif Edilmiş
Hattıhareket kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Davranış, Tutum
Yavuklu kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sözlü, Nişanlı, İstekli, Namzet, Sevimli
Spiker kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Konuşman, Sunucu
Payiz kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Güz, Sonbahar
Gururlu kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Mağrur
Gurur kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Benlik, Büyüklük, Övünme, Çalım, Onur, Kibir, Kasıntı, Kurum, Loka, Tekebbür, Şeref
Hicvetmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yermek
Hayâ kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Utanç, Utanma, Sıkılma, Ut, Utanma Duygusu
Mektepli kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Okullu, Öğrenci
Yüz kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Surat, Sima, Çehre, Beniz, Bet, Kap, Kopya, Satıh, Suret, Taraf, Utanma, Üzeri, Yan, Yüzey, Cüret, Ön Taraf, Görünüş, Cephe
Yapışkan kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bulaşık, Tutkal, Yapıştırıcı, Zamk
Şakımak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ötmek, Söylemek
Belli kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Aşikâr, Muayyen, Belirli, Açık, Sade, Aleni, Malum, Ortada Olan, Bedih, Zahir, Mahsus, Maruf, Vazıh
Tenzilat kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Fiyat İndirme, İndirim , Ucuzlaştırma
Kafalı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Anlayışlı, Bilgili, Akıllı
Hakeş kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Cetvel
Modernleşme kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çağdaşlaşma, Çağcıllaşma
Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü
Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.
EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER
Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.
* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.
* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)
* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.
Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.