Sersem kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: Sangı, Dümbelek, Şaşkın
İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın
Bürük kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Duvak
İdare kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Daire, Dümen, Kuruluş, Tutum, Yönetme, Yönetim
Yadigâr kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Andıç, Anı, Armağan, Hatıra, Andaç
Susak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Aptal, Salak, Susamış
Sökel kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Hasta, Malul, Güçsüz
Ara Bozuculuk kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Fesat
Mütemadi kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sürekli
Seslemek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çağırmak
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü
Yerinde kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İyi, Münasip, Şık, Uygun, Yeterli
Mirim kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Beyim
Dalgıç kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Balık Adam, Kurbağa Adam
Temelli kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Daimî, Devamlı, Kalıcı, Sürekli, Tamamen
Muganni kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Şarkıcı
Alaminüt kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Acele, Çabuk
Tıpkısı Tıpkısına kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tıpatıp
Deli kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çılgın, Divane, Kaçık, Kuluduk, Mecnun, Düşkün, Coşkun, Azgın
Sarkınmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sataşmak
Domates kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kızanak
Halk Oyu kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Halk Oylaması, Referandum
Tutuk kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çekingen, Durgun, Kapalı, Kesik, Sıkılgan, Tutuklu, Utangaç
Yaraşık kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Uygunluk
Ecel kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yaşamın Sonu, Ölüm Zamanı
Şapalak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Şamar, Tokat
Kurucu kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Müessis
Didar kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yüz, Çehre
Parke kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Parke Taşı
Şakuli kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Dikey, Düşey
Mahsusi kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Münhasır
Kağnı Arabası kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kağnı
Al kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kırmızı, Kızıl, Aldatma, Düzen, Tuzak, Hile, Dek, Dolap
Çerge kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Göçebe Çadırı, Otağ, Çadır
Adi kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bayağı, Aşağılık, Kalitesiz, Niteliksiz, Sıradan, Değersiz, Kötü, Olağan, Alçak, Aşağı, Süfli, Ucuz, Yoz
Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü
Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.
EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER
Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.
* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.
* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)
* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.
Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.