Sair kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: Başka, Diğer, Öteki, Öbür
İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın
Fakir kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Fukara, Kembağal, Kimsesiz, Yoksul, Zavallı, Güçsüz
Eksi Uç kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Negatif Elektrot, Katot
Laiklik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Özgenlik
Apaçık kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Belli, Görünür, Çıplak
Kamera kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sınalga, Alıcı, Kameraman, Almaç, Kameriye, Çardak
İstinat Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Dayanmak
Tembih kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İkaz, Uyarı, Uyarma, Öğüt, Uyandırma, Ismarlama, Anımsatma
Mahsulât kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ürünler
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü
Ömürlük kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Müebbet
Bayrak Ağacı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Gönder
Kapsam kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Boyut, İhata, Şümul
Ekonomi kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İktisat, Denlik, Tutum
Gocunmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Acışmak, Çekinmek, Kaçınmak, Üstüne Götürmek, Alınmak
Deme kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ağıt, Anlam, Atasözü
İzdivaç Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Evlenmek
Kitlesel kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kütlevi, Toplumsal
Sık kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kesif
Cibillet kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Soy
Olmayan kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sıfır
Kalay kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Küfür
Kalpsizlik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Merhametsizlik
Terbiyeci kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Eğitimci
Mütevazı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Alçak Gönüllü, Kurumsuz; Gösterişsiz
Kıyık kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çuvaldız
Nümayiş Ettirmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sergilemek
Apolet kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Omçak, Omuzluk
Saldırmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Atılmak, Hücum Etmek, Salmak, Sarmak, Yürümek, Taarruz Etmek, Tecavüz Etmek
Güvenme kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Güven
Kanaatkâr kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Gözü Tok
Zımbırtı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Zırıltı
Tembihlemek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Uyarmak
Yamuk kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Şibih, Münharif
Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü
Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.
EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER
Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.
* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.
* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)
* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.
Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.