Pasaj kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: Bölüm, Parça
İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın
Hüküm kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Egemenlik, Etki, Hız, Karar, Önem, Şiddet, Yargı
Sakatlanmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sökelmek
On Paralık kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Hiç
Hahiş kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Rica
Umutsuzluk kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ümitsizlik
Bozyel kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Lodos
Sinirli kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Asabi, Huysuz, Gergin
Ardışık kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Mütevali, Ardıl, Aralıksız
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü
İstinkâf Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çekinmek, Sakınmak
Dışarı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bayır, Hariç, Taşra
Senlibenli kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Samimi
Vüsat kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Genişlik, Uzam
Pist kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Meydanca
Saha kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Alan, Arsa, Meydan, Yakut
Nimet kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İyilik, Lütuf, İhsan, Erinç
Mehzur kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sakınca
Ayık kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Uyanık
Mücadele Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çatışmak, Güreşmek, Savaşmak, Uğraşmak
Parasal kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Mali
Kişiler kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Zevat
Özdekçi kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Maddeci
Vermek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ayırmak, Bayılmak, Çevirmek, Dayamak, Görmek, Harcamak, Hasretmek, İletmek, Katmak, Lütfetmek, Ödemek, Satmak, Serpmek, Tespit Etmek, Uzatmak
Tanrı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Allah, Hak, İlah, Yaradan
Kavrulmuş kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kebap
İhbar kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bildirme, Duyurma, Haber Verme, Habercilik, Bildirim, Ele Verme
Ahmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Budala, Aptal, Bön, Dangalak, Salak
İzansız kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Anlayışsız
Vuru kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Vuruş
Bırakmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yılmak, Artırmak, Boşamak, Bozmak, Dökmek, Geçmek, Koymak, Saklamak, Salmak, Terk Etmek, Unutmak
Eğitimci kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Terbiyeci, Pedagog
Mahfuz kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Korunmuş, Saklanmış, Saklı, Korunaklı
Delmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Deşmek, İncitmek, Kırmak, Yemek
Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü
Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.
EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER
Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.
* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.
* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)
* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.
Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.