Paleografi kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: Eskiyazıbilim
İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın
Teneşir kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Salaca
Doygunluk kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İstiğna, Tatmin
Varak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yaprak, Varaka
Diremek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Dayamak, Direnmek, Durdurmak
Binaenaleyh kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bundan Dolayı, Dolayısıyla, Buna Göre, Bunun İçin, Bundan Ötürü, Bunun Üzerine
Hâsılat kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Gelir, Kazanç, Ürün, Örüt
Meşal kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Meşale
Çaker kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Cariye, Köle, Kul
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü
Methal kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Giriş
Bağlı Olmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İzlemek
Kızan kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Delikanlı
Çepine kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yanlama
Takatuka kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Gürültü, Patırtı; Takoz; Kül Çanağı
Diploma kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yeterlilik Belgesi, İcazet, Lisans Belgesi, İcazetname, Şahadetname
Öteri kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Eğreti, Geçici
Arttırma kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İlave
Isıölçer kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kalorimetre
Biçimlendirmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Şekillendirmek
Alengirli kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Gösterişli, Yakışıklı
Tepelemek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Eziştirmek, Hırpalamak, Yakşıca Dövmek
Mesnet kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Dayak, Dayanak, İstinat, Makam, Mevki, Orun
Tenya kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Şerit
Deşelemek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Araştırmak, Eşelemek, Karıştırmak
Sabun kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çöven
Batın kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Karın, Göbek, Kuşak, Üren, Döl, Nesil, Gömlek
Gemilik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tersane
Çizgi kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Eksen, Hat, Sınır, Temel
Ağ Tabaka kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Retina
Önemsemek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Mühimsemek, Saymak, Takmak
Fenalık kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kötülük, Zarar, Şer
Mucur kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kömür Kırığı
Devrilmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yıkılmak
Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü
Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.
EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER
Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.
* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.
* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)
* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.
Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.