Paçavra kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: Cındır, Çaput, Eski
İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın
Hisseli kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Paylı
Vokalist kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Seslikçi
Süzgeç kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Filtre, Kevgir
Düpedüz kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Gerçekten, Açıktan Açığa
Fehamet kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Değer
Zahmetli kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Emekli, Güç
Şirin kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Aziz, Hoş, Melahatli, Sevimli, Tatlı, Cana Yakın
Malûl kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sökel, Engelli, Sakat, Şikest
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü
Koymak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Almak, Atmak, Ayırmak, Bırakmak, Çekmek, Dokunmak, Eklemek, Etkilemek, Katmak, Salmak, Terk Etmek, Vazetmek, Vurmak, Yakınmak
Dükkân kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Satımevi, İş Yeri, Bakkal, Kumarhane, Mağaza, Salon
Ansiklopedi kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bilgilik, Genbilik
Takatsiz kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Dermansız, Yorgun
Vezinsiz kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ölçüsüz
Mavracı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Geveze
Konfirme Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Onaylamak
Saat kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sögen, Sayaç, Vakit, Zaman
Görmeden kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Gıyaben
Geçirmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Etmek, Giymek, Görmek, İletmek, Kalmak, Kaydetmek, Nakletmek, Oturmak, Savmak, Takmak, Tespit Etmek, Vurmak, Yapmak, Yazmak
Teâlâ kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yüce
Aptal kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Budala, Bön, Ahmak, Akılsız, Zekâ Yoksunu, Alık, Alık Salık, Avare, Derbeder, Dingil, Geri, Salak, Serseri, Şapşal
Üleş kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Pay
Mütemadiyen kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sürekli, Aralıksız, Devamlı, Ara Vermeden, Artsız Arasız, Biteviye
Şirpençe kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Karaçıban
Gülünç kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kepaze, Komik, Matrak, Tuhaf, Güldürücü
Mahsus kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bilhassa, Aşikâr, Belli, Has, Kasten, Münhasır, Özel, Özellikle, Özgü, Şakadan, Ayrıca, Bile İsteye
Keşfeden kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kâşif
Degaje kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Açık, Geniş, Serbest
Soyaçekim kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kalıtım, Veraset, İrsiyet
Koku kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Belirti, İşaret, Itır
Bezeksiz kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yalın
Ders kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bilgi Verme İşi, Çimke, Öğüt, İbret, Öğretici İz, İhtar, Muhazara
Ayaktopu kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Futbol Doğrusu Ayak Topu Şeklinde Yazılır.
Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü
Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.
EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER
Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.
* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.
* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)
* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.
Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.