Odalık kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: Padişah, Cariye
İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın
Pike Yapmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Şığımak
Hanek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Konuşma, Söz
Marangoz kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Dülger
Ayırt Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Fark Etmek, Tefrik Etmek, Temyiz Etmek, Karakterize Etmek, Tanımak
Kimyager kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kimyacı, Nesnebilimci
Oyulgalamak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Saplamak, Sokmak
Derece kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kıvam, Seviye, Aşama, Ayar, Basamak, Doz, Gömlek, Had, Kadar, Kademe, Merhale, Mertebe, Nokta, Not, Paye, Radde, Rütbe, Tabaka, Termometre, Kerte, Yalım
Bağıntılı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bağlı
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü
Onanma kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tasvip, Tasdik, Muvafakat
İrinlenmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İltihaplanmak
Yakşılaşmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İyileşmek
Yankı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Akis, Aksiseda, Eko
Cam kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İçki, Kadeh, Pencere, Şişe, Sırça
Tüysüz kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kabak
Uzanmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Gitmek, Ulaşmak, Yetişmek
Çevirgeç kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Anahtar
Kaytaban kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Başıboş
Karşıtçı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Aleyhtar
Mürettiphane kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Dizgiyeri
Organik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Doğal, Örgensel, Tabii, Uzvi
Mazur kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Mazeretli, Özürlü
Umursamak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Önemsemek, Meraklanmak
Plüralist kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çoğulcu
Ağır Başlı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ciddi, Vakur Doğrusu Ağırbaşlı olarak yazılır.
Döşenmemiş kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kuru
Önceki kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Eski, Evvel, Evvelki, Sabık
Lazım Olmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Gerekmek
Taharet kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Temizlenme, Temizlik
Asileşmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Başkaldırmak, İsyan Etmek
Reaya kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Halk, Uyruk
Kaide kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Düstur, Kural, Taban
Dönme kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Devir, Viraj, Deveran, Mühtedi
Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü
Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.
EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER
Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.
* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.
* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)
* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.
Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.