Nebze kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: Az, Bir Parça, Pek Az
İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın
Kesat kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Seyrek, Durgunluk, Yokluk, Kıtlık
Yellencek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Salıncak, Tahterevalli
Öğretici kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Didaktik, Öğretmen
Sahil kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kıyı, Kumsal, Yaka, Yalı
Anasır kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Unsurlar, Ögeler, Elemanlar
Nasihat kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Öğüt
Umacı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Öcü
Muştuluk kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Müjde
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü
Şekvacı Olmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yakınmak
Pespaye kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Alçak, Aşağılık, Bayağı, Soysuz
Süel kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Askeri
Meyit kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ceset
Fiksiyon kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yapıntı, İmge, Kurgu
Taharri kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Arama, Araştırma
Formalist kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Biçimci, Bürokrat
Gülünç kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kepaze, Komik, Matrak, Tuhaf, Güldürücü
Eter kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Lokman Ruhu
Hâlet kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Durum, Hal
Çılgın kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Deli, Mecnun, Aşırı, Kuluduk, Olağanüstü, Zırdeli
Komedi kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Güldürü
Ayrıntı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Detay, Teferruat, Tafsilat, İlim, İncelik
Gülgûn kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Pembe
Umulmayan kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Şaşmak
Ağır kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kiloca Fazla, Değerli, Güç, Yüklü, Yavaş, Yoğun, Ağırbaşlı, Alçak, Ciddi, Çetin, Dokunaklı, Gösterişli, Güç, Kırıcı, Korkulu, Oturaklı, Tehlikeli, Vahim, Veznin
Zevat kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Adam, Şahıs, Zatlar, Kişiler
Bozukluk kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Arıza, Fesat, İllet, Sekte
Eşsiz kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Benzersiz, Emsalsiz
Merkep kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Eşek, Karakaçan
Çoğul kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Cem, Çoklu, Çokluk, Cemi
Kudurgan kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Azgın
Sarfiyat kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Harcama(lar), Gider(ler), Masraf
Kompozisyon kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bileşke, Yazılı Çalışma, Tahrir, Kitabet
Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü
Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.
EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER
Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.
* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.
* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)
* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.
Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.