Muhteris kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: Hırslı
İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın
Didaktik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Öğretici; Öğretim Bilgisi
Dakikasında kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çabucak
Tazim kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ululama
Kısım kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bölüm, Hisse, Bölük, Kesim, Kol, Fasıl, Hizip, Parça, Takım
Emretmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Buyurmak
Niteleyerek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Diye
Temkinsiz kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sakınımsız
Hatıra kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Anı, Hediye, Yadigâr, Yazıt, Andaç, Anmalık
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü
Eğretileme kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İstiare
Gufran kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bağışlama
Yavanlaşmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yozlaşmak
Hapishane kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Cezaevi, Hapis, İçeri, Kafes, Mahpus, Tekke, Tutukevi, Dam
Olanca kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bütün, Son, Var
Prodüksiyon kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Üretim, Yapım
Medeniyet kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kültür, Uygarlık
Cılk Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bozmak
Tetebbu kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İrdeleme, Araştırma
Sabreylemek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sabretmek
Sancımak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ağrımak, Burulmak, Tutmak
Safahat kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Evreler, Safhalar
Yaka kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kıyı, Sahil, Kenar, Semt, Taraf, Yakalık
Takdim kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sunma, Sunuş, Tanıtma, Öneltme, Önceleme
Birge kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Birlikte, Mutabık, Ortaklaşa
Korku kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çekinmek, Endişe, Tehlike, Vahşet, Kaygı, Muhatara
Burun kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kibir
Kaydolmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yazılmak, Yazımlanmak, Kabul Olmak
Sucu kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Saka
Kabarcık kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tümsek, Uçuk
Aklamak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İbra Etmek, Temize Çıkarmak, Beraat Ettirmek, Beraat Kazandırmak
Bihuş kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Deli, Sersem, Şaşkın
Tekme kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tepik
Himmet kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kayırış, Emek, Gayret, Yardım, Çalışma, Lütuf
Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü
Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.
EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER
Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.
* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.
* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)
* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.
Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.