Mütareke kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: Ateşkes, Bırakışma
İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın
İmdat kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Medet, Yardım
Yıkılmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Düşmek, Göçmek, Çökmek, İnmek, Yığılmak, Yok Olmak, Devrilmek, Defolmak, Mahvolmak, Yenilmek
Eksiklik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ayıp, Eksi, Kusur, Noksan, Şaibe, Zaaf
Mümkünlük kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Olanak
Münhasır kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Mahdudiyetli, Mahsus, Mahsusi
Kubbe kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tum
Amil kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Etken, Etmen, Sebep, Faktör
Variyet kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Varlık
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü
Behişt kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Cennet
Radikalizm kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Köktencilik
Temsil kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Oyun, Söz Gelişi, Temaşa, Oruntama, Tiyatro Oyunu
Ağırlaşmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Fenalaşmak, Kötüleşmek, Bozulmak, Yavaşlamak
Belirtke kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Amblem, Gösterge
Kaplamak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Almak, Basmak, Bastırmak, Bürümek, Dolmak, Kuşatmak, Örtmek, Sarmak, Tutmak, Yürümek, Yüzlemek, İstila Etmek
Sarfınazar Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Vazgeçmek
Kara kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Esmer, İftira, Kötü, Leke, Siyah, Toprak
Delecek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Delgeç, Deşikaçan
Kuruluş kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bünye, İdare, Kurum, Müessese, Tesis, Teşkilat, Üretim, Yapı
Misket kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Gülle, Bilye
Cüda Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ayırmak
İlişki kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Alışveriş, Bağ, Bağlantı, İlgi, İlişik, Münasebet, Rabıta, Temas, Alaka
Şekerrenk kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Soğuk
Atlı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Süvari
Beste kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ezgi, Ahenk, Hava, Melodi
Tenkitçi kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Eleştirmen, Münekkit
Sivilce kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sızanak
Çerçeve kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Pervaz, Kenarlık
Sterilize kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Arıtılmış
Kamış kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kargı, Saz
Şakkadak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ansızın
Epigrafi kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yazıtbilim
Haydavcı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sürücü, Şoför, Yöndemci
Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü
Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.
EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER
Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.
* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.
* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)
* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.
Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.