Lügat kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: Sözlük, Kamus, Kelime, Söz, Sözcük, Sözlük
İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın
Kolektör kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Toplaç, Toplayıcı
Modernleşme kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çağdaşlaşma, Çağcıllaşma
Ziyadesiyle kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Fazlasıyla
Haydutluk kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Soygunculuk
Santrifüj kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Özekkaç
Söz Geçiren kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Hakim
Ekoloji kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çevrebilim, Çevre Bilimi
İstisnasız kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ayrıksız
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü
Ashap kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sahipler, Sahabeler
Lalettayin kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Gelişigüzel, Rastgele, Sıradan
Hayat Arkadaşı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Eş
Muafiyet kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bağışıklık, İmtiyaz
Sağılan kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sağmal
Tem kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tema, İzdem
İpucu kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Belirti, Delil, Emare, İz
Seyran Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Gezinmek, Gezmek
Mütevazı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Alçak Gönüllü, Kurumsuz; Gösterişsiz
Sportmen kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sporcu
Harcamak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Dökmek, Ezmek, Geçmek, Kullanmak, Sarf Etmek, Tüketmek, Vermek, Yemek, Yok Etmek, Öldürmek, Feda Etmek
Omuzdaş kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Arkadaş, Hempa
Canip kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yan, Yön, Taraf, Cihet
Sayrımsamak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Hastalık Hastası Olmak, Temaruz Etmek
Tespit kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Belirleme, Saptama
İfratçı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Müfrit
Sıvazlamak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Okşamak, Sıvamak
Meşhur kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Maruf, Tanınmış, Ünlü, Bilinen, Angın, Herkesçe Bilinen
Gerçeklik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Asıl, Gerçek, Hakikat
Sıkaç kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Mandal
Alçakboylu kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bodur
Maddesel kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Maddi
Darbe kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çevriliş, Şut, Vuruş, Çarpış, Yönetimi Devirmek
Kalıntı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bulaşık, Harabe, İşaret, İz, Tortu, Bakiye, Yıkıntı, Enkaz
Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü
Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.
EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER
Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.
* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.
* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)
* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.
Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.