Köken kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: Asıl, Kök, Menşe, Soy, Orijin
İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın
Damgalamak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Mühürlemek, Damga Vurmak, Lekelemek, Karalamak, Kötülemek
Rencide kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kalbi Kırılmış, İncinmiş
Sağaltma kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tedavi
İstasyon kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Gar, Terminal, Tren Durağı, Araştırma Kuruluşu
Güvenmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Dayanmak, İnanmak, İtibar Etmek, İtimat Etmek
Ferahlanmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Rahatlamak
Yetişmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bitmek, Büyümek, Dayanmak, Erişmek, Gelişmek, Gitmek, İdare Etmek, Olmak, Öğrenmek, Takip Etmek, Ulaşmak, Uzanmak, Üremek, Varmak, Vasıl Olmak, Kafi Gelmek
Veladet kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Doğum, Doğma, Doğuş
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü
Mülki kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sivil
Abatlık kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İmar
Tedenni Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Düşmek, Gerilemek
Cansız kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ölmüş, Bitkin, Güçsüz, Hareketsiz, Durgun
Tertipsiz kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Düzensiz, Savruk, Dağınık
Sifilis kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Frengi
Müflis kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Batkın, İflas Etmiş
Zahir kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Görünen, Açık, Belli, Elbette, Görünüş, Şüphesiz, Kuşkusuz, Meğer, Dış Yüz, Yardımcı, Arka, Destekleyen
Yazgı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kader, Alın Yazısı, Hayat, Takdir, Yazı
Düş kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Hayal, Rüya, Umut, Uyku
Cinsel kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Cinsî
Ağırlık kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sıkıntı, Ağırbaşlılık, Salmak, Baskı, Etki, Kalın, Külfet, Rehavet, Sorumluluk, Takı, Tartı, Yük
Hürmetkâr kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Saygılı, Hürmetli
İbrişim Kurdu kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İpek Böceği
Gezdirmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Dolaştırmak
Koku kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Belirti, İşaret, Itır
İncinmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Darılmak, Gücenmek, Kırılmak
Hızar kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bıçkı, Biçki
Havadis kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Haber
Yönerge kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Talimat, Direktif
Altınkökü kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İpeka
Showroom kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sergi Evi
Terör kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tedhiş, Yıldırma, Yılgı, Korkutma, Yıldın, Tedhiş
Otomatikman kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kendiliğinden
Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü
Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.
EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER
Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.
* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.
* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)
* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.
Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.