Kapasite kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: Sığa, Yeti, İmkânlılık, Kabiliyet, Yetenek
İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın
Kazalı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tehlikeli
Katarakt kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Perde, Akbasma, Aksu
Kaşık Düşmanı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Eş, Kadın
Egoistlik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bencillik, Hodbinlik
Akıbet kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Son, Sonuç
Dahiyane kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Dahiye Yakışır Biçimde, Dahice
Alayişli kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Gösterişli
Uyuşmuş kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Uyuşuk
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü
Nodül kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Düğümcük, Yumrucuk
Aşırmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çalmak, Öte Yana Geçirmek, Kaçırmak, Uzaklaştırmak, Savmak, Hırsızlamak, Kaldırmak, Tırtıklamak
Sukut kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Düşme
Maraba kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çiftçi
Basıcı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tabi
Cariye kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Halayık, Köle, Esir, Hizmetçi, Keniz
Topu kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Hepsi
Süpürmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çalmak, Kovmak, Tüketmek
İşveli kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Dişi
Yıkıcı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tahripkar
Çevren kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ufuk, Göz Erimi
Eşlek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ekvator
Göz Doktoru kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Gözcü
Evinsiz kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Boş, Kof
Sosyolog kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Toplumbilimci
Hâl kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Davranış, Dert, Durum, Güç, Hatır, Kuvvet, Sıkıntı, Takat, Tavır, Tutum, Vaziyet, Ben, Benek, Puan
Düşmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yuvarlanmak, İsabet Etmek, İtibarsızlaşmak, Alçalmak, Alışmak, Atlanmak, Azalmak, Bulunmak, Değmek, Eksilmek, Gitmek, İnmek, Kapılmak, Rastlamak, Uğramak, Vurmak, Yağmak, Yakışmak, Yıkılmak
Gaza kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Cihat, Kutsal Savaş
Seretan kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yengeç
Bankiz kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Deniz Buzulu, Buzla, Aysfilt
Meraklanmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kaygılanmak, Umursamak, Tasalanmak, Üzülmek
Berhudar kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Mutlu
Kıyaslamak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Karşılaştırmak, Mukayese Etmek, Oranlamak, Salıştırmak
İptal kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Silme, Bozma, Çürütme, Hükümsüz Kılma
Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü
Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.
EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER
Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.
* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.
* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)
* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.
Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.