Kaburga kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: Eğe, Eğe (Kemik)
İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın
Yapmacıksız kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İçten, Samimi
Terfi kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yükselme
Nabız kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Düşünce, Eğilim, Niyet
Tanış Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tanıştırmak
Zendost kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Zampara
Çiğit kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çekirdek
Eksiltme kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İhale
Prensip kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kural, İlke
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü
İlbiz kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Salyangoz, Sümüklü Böcek
Dikme kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ağaç, Amut, Direk, Fidan
İnfaz Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Uygulamak
Eşmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Araştırmak, İncelemek
Sızıntı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Akıntı
Tipik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Özgel
Vecize kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Özlü Söz, Özdeyiş
Yan Yan kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yanlamasına
Düzeltici kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Musahhih
Kırışmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Öldürmek, Paylaşmak, Yok Etmek
Muarefe kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tanışma
Jeoloji kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yer Bilimi
Resmetmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çizmek, İşlemek
Kitabe kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yazıt
Navlun kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Gemi Kirası
Muhafaza kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Saklama, Koruma, Barıma, Kavzama
Burun Otu kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Enfiye
Numaratör kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sayaç
Tutuklama kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tevkif
Kabar kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Nasır
Uydurma kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Düzme, Asılsız, Blöf, Derme Çatma, Sahte, Uyduruk, Uydurulmuş, Yalan
İstemeyerek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Gönülsüz, Zoraki, Zorla
Dağıtmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Üleştirmek, Bölmek, Tevzi Etmek, Pay etmek, Parçalamak, Feshetmek, Bozmak, Gidermek, İletmek, Lağvetmek, Neşretmek, Savurmak, Talan Etmek
Anıştırmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sezdirmek, İma Etmek, Telmih
Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü
Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.
EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER
Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.
* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.
* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)
* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.
Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.