Kökenli kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: Asıllı
İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın
Şöhretli kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tanınmış, Ünlü
Bulunmamak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Eksilmek
Hoşgörülü kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Geniş, Müsamahakâr
Sanaatkar kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sanatçı
Düşman kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Hasım, Yağı
Mutasarrıf kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kullanıma
Variyetli kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Varsıl
Kargış kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Beddua, Telin, Lanet
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü
İyonik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yükünsel
Gönül Borçlusu kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Minnettar
Dikinti Meydanı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Şantiye
İtfaiye kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Söndürümlük, Yangın Söndürme Örgütü
Korunmuş kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Mahfuz
Nerttahta kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tavla
Eşraf kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Zenginler, İtibarlılar, Sözü Geçenler, İleri Gelenler
Ekolu kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yankılı
Kaçma kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Firar
Kılıksız kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Süfli
Öz Saygı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Haysiyet, İzzetinefis, Onur
Pistole kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Püskürteç
Skeç kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Oyuncuk, Küçük Oyun
Şefik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Müşfik, Sevecen
Gelişmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Büyümek, Tekâmül, İlerlemek, İnkişaf Etmek, Palazlanmak, Parıldamak, Serpilmek, Şişmanlamak, Yetişmek
Geçirmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Etmek, Giymek, Görmek, İletmek, Kalmak, Kaydetmek, Nakletmek, Oturmak, Savmak, Takmak, Tespit Etmek, Vurmak, Yapmak, Yazmak
Derece Derece kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Değişik, Tedricen
Mazeret Kâğıdı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tezkere
Ordövr kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çerez, Meze
Uyuşuk kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Miskin, Uyuntu, Pısırık, Sünepe, Süst, Tembel, Uyuşmuş, Gevşek
Cıvık kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sulu, Gevşek
Akide kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İnanç
Boysuz kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tıknaz, Bodur, Bacaksız, Bastıbacak
Fâni kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ölümlü
Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü
Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.
EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER
Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.
* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.
* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)
* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.
Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.