Hilekâr kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: Cambaz
İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın
Çerağ kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Işık, Kandil, Mum
Tebarüz kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Belirme
Tutam kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Hisse
Eğer kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Şayet, Velev
Gönülsüz kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İsteksiz, Kerhen
Devrî kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Periyodik, Süreli
Amale kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İşçi
Tezahürat kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Alkış, Gösteri, Tantana
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü
İndikatör kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Gösterge
Şandel kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Aşırtma
Şeker Hastalığı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Şeker
Şığımak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Pike Yapmak
Bagaj kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yük
Ululuk kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Heybet
Söz Misali kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Söz Gelişi
Akrobasi kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Cambazlık
Kasavet kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kaygı, Sıkıntı, Tasa, Üzüntü
Tariflemek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Lanse Etmek, Övmek
Ziyadar kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ziyalı
Derece kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kıvam, Seviye, Aşama, Ayar, Basamak, Doz, Gömlek, Had, Kadar, Kademe, Merhale, Mertebe, Nokta, Not, Paye, Radde, Rütbe, Tabaka, Termometre, Kerte, Yalım
Adam kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İnsan, Erkek, Mert, Eş, Koca, Kişi, İnsanoğlu, Herif, Zat, Zevat
Yağma kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Talan, Çapul, Garet, Soygun, Soygunculuk
Dinlenmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İstirahat Etmek, Önemsenmek, Sözü Geçer Olmak, Dincelmek
Panzehir kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ağıkıran, Antidot, Tiryak
Kuşkulanmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Huylanmak, Pirelenmek, Şüphelenmek
Yakışık Almamak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yerinde Olmamak, Uygun Düşmemek
Tıfıl kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ufak, Acemi, Toy
Ayan Beyan kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Besbelli, Apaçık, Açık Seçik Bir Biçimde
Tamah kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Açgözlülük, Hırs, Doyumsuzluk
Dejenere kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Soysuz, Yoz, Bozulmuş
İftira kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İsnat, Kara, Tezvirat, Kara Çalma, Bühtan, Karacılık
Yeregeçen kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Havuç
Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü
Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.
EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER
Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.
* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.
* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)
* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.
Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.