Hemsohbet kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: Muhatap
İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın
Morto kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ölü
Misal kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Örnek, Emsal, Numune, Benzer, Eş
Serazat kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Azat, Hür
Lale kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Gelincik
Tezvirat kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Böhtan, İftira
Ortaağırlık kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ortasıklet
Fiyonk kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kelebek
Kefenci kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Zorba
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü
Döyeçlemek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Pataklamak
Hissedar kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Paydaş, Ortak, Paycı
Prolog kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Öndeyiş
Nazırlık kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Vekâlet
Konuşmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Diyalog, Söyleşmek, Danışmak, Sohbet Etmek, Söz Söylemek, Söz Etmek, Bahsetmek
Temayül kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Eğilim, Meyil, Yönelim
Ayran kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Katık
Ayvaz kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Erkek Eş, Koca
Yilbik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sara, Tutarak
Müdebbir kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tedbirli
Hapis kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Cezaevi, Hapishane, Mahpus, Alıkoyma
Muhtel kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bozuk
Terelelli kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Delişmen
Saf kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Arı, Katışıksız, Bön, Budala, Arı, Aydınlık, Dizi, Doğal, Grup, Halis, Has, Koşun, Masum, Öz, Sıra, Som, Tabii, Katıksız
Mazbut kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Düzenli, Derli Toplu, Ahlaklı, Düzgün, Yazılmış
Soğuk kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Dargın, İtici, Şekerrenk
Mübahase Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bahse Girmek, Tartışmak
Öd kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Safra
Fıkıh kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İslam Hukuku
Irgalamak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sallamak, Sarsmak; İlgilendirmek
Retorik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sözbilim, Sözbilimsel, Sözsel
Var kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Mevcut, Olanca
Toplanmış kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Mecmu, Toplu
Eseme kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Mantık
Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü
Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.
EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER
Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.
* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.
* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)
* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.
Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.