Haşarı kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: Yaramaz, Nadinç, Ele Avuca Sığmaz, Huysuz, Azgın
İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın
Kaygılı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Meraklı
Basın kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Matbuat
Görmez kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Görme Engelli
Seçilmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sivrilmek
Rol kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Görev, İş Payı, Düzmece Davranış, Gösteriş
Zikıymet kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Değerli, Kıymetli
Helâ kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tuvalet, WC, Abdesthane, Yüz Numara, Ayak Yolu
Pestil kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Hasta, Kak
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü
Üfürmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Esmek, Üflemek
Mutabakat kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Muvafıklık, Uygunluk, Uyum, Yekdillik, Özdeşlik, Anlaşma, Uyuşma
Özdeşlik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Aynılık
Dizayn kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tasarım
Saçmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Dökmek, Neşretmek, Savurmak, Serpmek, Dağıtmak, Döknek, Yaymak
Vasıl kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Varan, Ulaşan, Birleşen
Çapalamak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bellemek, Ketmenlemek
Nara kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Haykırış, Bağırma
Marşandiz kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yük Katarı
Gülümser kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sevimli
Acil Yardım kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İlk Yardım
Orospuluk kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Fahişelik
Frekans kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sıklık, Tezlik
Öğrenci kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Talebe, Okuvcu, Şakirt, Öğrenici
Alıntı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İktibas
Tanlamak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Azarlamak, Paylamak, Şaşmak
Şey kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Madde, Nesne, Zat, Nen
İmansız kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İnançsız, Acımasız
Kıskanmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çekememek, İmrenmek, Haset Etmek
Kokart kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Belirtke
Yaramaz kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çapkın, Haylaz, Hınzır, Haşarı
Yanılmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Hata Etmek, Kusur Etmek, Aldanmak, Atlamak, Sürçmek, Hataya Düşmek
Dingin kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Durgun, Sakin, Yorgun, Kımıldamayan, Mecalsiz
Mütehavvil kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Değişken
Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü
Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.
EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER
Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.
* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.
* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)
* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.
Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.