Hülasa Etmek kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: Özetlemek
İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın
Rölativizm kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bağıntıcılık
Centilmen kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Görgülü, Kibar, Çelebi, Terbiyeli
Abone Olmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sürdürümlenmek, Dadanmak
İstihkâmcılık kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İstihkâm
Ertelenmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kalmak
Yuvarlak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Değirmi, Tombul, Toparlak, Tekerlek, Müdevver, Küre
Elektron kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çınca
Öğütlemek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Nasihat Etmek
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü
Müracaat Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Başvurmak, Danışmak
Departman kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İşbölümü, Bölüm
Cepçi kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yankesici
Velut kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Doğurgan, Üretken, Barlı, Mahsullü, Verimli
Marjinal kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Uç, Son Birim, Aykırı
Çıyan kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Hain
Şimşek Taşı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Gök Taşı
Alengir kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Düzen, Fiyaka, Gösteriş, Hile, Tuzak
Hassaten kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bilhassa, Özellikle
Paçoz kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Fahişe
Rızk kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Doygu, Azık; Nimet
Dağınık Olmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Karışmak
Kırılmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Alınmak, Azalmak, Darılmak, Gücenmek, İçerlemek, İncimek, İncinmek, Sınmak, Yatışmak
Ne İçin kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Neden
Virüs kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Mikrop
Sabaha Kadar kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Seherecen
Pres kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sıkıştırıcı, Mengene, Baskı, Cendere
Rutubet kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Nem, Teril, Yaşlık
Bulmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Elde Etmek, Keşfetmek, İcat Etmek, Seçmek, Sağlamak, Temin Etmek, Cezaya Uğramak, Hatırlamak, Tapmak, Karşılaşmak, Sahip olmak, Tedarik Etmek, Teşhis Etmek, Çıkarmak, Ulaşmak, Uydurmak
Dişil kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Nisai; Müennes
Zamansız kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Vakitsiz
Estelik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Abide, Anıt, Yadigâr
Patlak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yırtık
Sonuçlu kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Müessir
Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü
Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.
EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER
Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.
* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.
* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)
* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.
Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.