Göbek kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: Gömlek, Karın, Kindik, Kuşak, Merkez, Nesil
İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın
Naşir kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yayan
Rekor kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı En Üst Derece
Mazi kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Geçmiş, Geri, Öten, Ötmüş
Nail Olmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bulmak, Erişmek, Kavuşmak, Ulaşmak
Evrensel kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Alemşümul, Üniversal
Cep Faresi kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yankesici
Parasız kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bedava, Hasta, Yoksul, Beleş, Züğürt
Taşımak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çekmek, Dökmek, Duymak, Giymek, Hissetmek, Kaldırmak, Katlanmak, Üstlenmek, Nakletmek
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü
Kakırdık kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kıkırdak
Talip kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İstekli, İsteyen, İstemci
Gayet kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Pek, Çok, Pek Çok
Flama kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sancak, Alev
Meddah kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sözçatar
Azar Azar kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yavaş Yavaş
Albüm kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Uzançalar, Resimlik
Eğleşik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Mukim
Demir Hat kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Demir Yolu
Konstrüksiyon kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yapı, Kurgu
Dizdar kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kale Bekçisi
Abartılı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Mübalağalı, Mübalağakâr
Hülasa kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sonuç, Sonuçta, Öz, Hasılı, Özet
Kıya kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Cinayet
Atıştırmalık kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çerez
Cereme kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Zarar
Hacet kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İhtiyaç, Gerek, Gereklilik, İdrar, Lüzum
Katı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Koyu, Merhametsiz, Misli, Muhkem, Pek, Sert, Sıkı, Acımasız, Berk, Tıkız, Zalim, Yeğin, Şiddetli, Sulp, Taşlık
Emsal kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Benzer, Eş, Yaşıt, Eşit, Denk, Numune, Örnek
Zaruri kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Zorunlu, Mecburi, Elzem, Gerekli
Mukaddime kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Başlangıç, Ön Söz
Fukaralık kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yoksulluk, Güçsüzlük
Teleolog kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Erekbilim
Fınkırmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sümkürmek
Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü
Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.
EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER
Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.
* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.
* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)
* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.
Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.