Girizgâh kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: Giriş
İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın
Konfor kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Rahatlık
Serbestlik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bağımsızlık, Azatlık
Tümsekli kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Dışbükey, Kabarık
Aral kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Takımada, Sıradağ, Ada, Cezire
Balans kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Denge, Muvazene
Zeybek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Efe
Hislendirmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Duygulandırmak
Temin kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İnanç Verme; Sağlama, Gerçekleştirme, Elde Etme
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü
Mükellefiyet kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yükümlülük
Tedris kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Öğretim, Ders Verme
Lala kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Dadı, Daye
Departman kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İşbölümü, Bölüm
Bedir kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Dolunay, Ayın On Dördü
Çalışım kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İdman
Buhari kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Şömine
Alıkoymak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bekletmek, Engellemek, Ayırıp Saklamak, Hapsetmek, Saklamak, Tutmak, Yubatmak
Kök kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Asıl, Cins, Dip, Esas, Havuç, Kaynak, Köken, Nesep, Sap, Şişman, Temel, Üs
Küp Şeker kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kesme Şeker
Tayin Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Atamak, Belirlemek, Göstermek, Kaldırmak, Kararlaştırmak
Mahcup kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Utangaç, Sıkılgan
Kıygı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Haksızlık, Zulüm
Ot kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Esrar, İlaç, Zehir
Tacil kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Hızlandınna
Kasavet kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kaygı, Sıkıntı, Tasa, Üzüntü
Yapraklanmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yeşermek
Didar kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yüz, Çehre
Hapsetmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Alıkoymak, Engellemek, Kapamak, Sınırlamak, Tutuklamak
Rafine kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Arıtılmış, İncelmiş, Duygulu, Hassas, İnce, Nazik, Seçkin, Saflaştırılmış
Alfabetik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Abecesel, Dizinsel
Öğretim Yardımcısı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Okutman
Sukut kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Düşme
Münhasıran kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Özellikle, Yalnız
Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü
Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.
EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER
Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.
* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.
* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)
* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.
Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.