Fitne kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: Geçimsizlik, Kargaşa, Kundak, Karışıklık, Bozut
İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın
Mülahaza kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İrdeleme, Görüş, Düşünce
Orantılı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Uygun
Tutuşturmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Dökmek, Yakmak
Keman kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yay
Arsenik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sıçanotu, Zırnık
Hürriyet kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Özgürlük, Azatlık, Erkinlik
Duruşma kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Mahkeme, Murafaa
Geçerlik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Revaç
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü
Haksız kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ülevsiz, Yanlış, Nahak
Jüt kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Telis
Sav kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Atasözü, Dava, Haber, İddia, Söz, Tez, Önerme, Müddea
Göğüslük kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Önlük
Zamanlı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Vakitli
Müstesna kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ayrıcalıklı, Ayrık, Şaz, Kural Dışı, Hariç, Sıra Dışı, Ayralı, Ayral, Ayranmış
İttihaz kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tutma
Kaldığında kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kala
Kamış kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kargı, Saz
Nakit kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Para, Akçe, Akça, Likit
Tafsilat kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ayrıntı, Detay, Ayrıntılar
Çözmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Halletmek, Kurtarmak, Açmak, Yeçmek
Bravo kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Aferin, Yaşa
Tefrik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ayrım, Ayırma, Ayırt Etme
Turlamak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Dolaşmak
Fraksiyon kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bölüngü, Bölüntü, Hizip
Mevkute kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Periyodik
Çalkamak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çalkalamak
Seziş kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Feraset
Çıkarmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Dışarı Atmak, Sökmek, Koparmak, Neşretmek, Anlamak, Atmak, Boşaltmak, Bulmak, Elde Etmek, Gidermek, Giysi, Göndermek, Göstermek, Hatırlamak, Kazımak, Sağlamak, Sezmek, Soymak, Söylemek, Sunmak, Yapmak, Yayımlamak, Yollamak
Savt kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ses
Yoluyla kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yolundan Giderek, Vasıtasıyla, Aracılığıyla, Yöntemiyle
Kentli kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Köylü
Dönüşmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çevrilmek, Dönmek, Girmek, Tahavvül Etmek
Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü
Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.
EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER
Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.
* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.
* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)
* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.
Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.