Farklı kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: Başka, Değişik
İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın
Erkin kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Özerk, Serbest, Özgür, Müstakil, Hür
Mendirek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Dalgakıran
Çoklukla kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Genellikle
Kesinti kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Fasıla, Tutma, Tutulma, İnkıta
Dermatolog kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Deri Hastalıkları Uzmanı, Cildiyeci
Gaf kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Pot, Yersiz Hareket, Yersiz İş, Falso
Kanmış kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kani
Şek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Şüphe, Kuşku
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü
Midye kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Balıkkulağı
Azaltma kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kısıntı
Cavlamak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ölmek
Sitadiye kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Uzaklıkölçer
İşitmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Duymak
Tahrir kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yazma
Sıyanet Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Korumak
Tarla kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Toprak
Ayaklanma kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İsyan, Kalkışma, Başkaldırı
Tıbben kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sağlıkça
İnsanperver kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İnsancıl
Üstelemek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Depreşmek, Direnmek, Katılmak, Zorlamak, Bekinmek, Israr Etmek
Oryantalizm kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Doğubilim, Şarkiyat
Tükenmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bitmek, Erimek, Geçmek, Sönmek, Hiç Kalmamak, Sona Ermek
Kıyas kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Karşılaştırma, Mukayese, Örnekseme, Oranlama
Kısım kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bölüm, Hisse, Bölük, Kesim, Kol, Fasıl, Hizip, Parça, Takım
Sıkıntı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kasvet, Meşakkat, Ruhsal Yorgunluk, Sendrom, Cefa, Çile, Düşünce, Ezgi, Eziyet, Fırtına, Gaile, Hâl, Hüzün, Kahır, Kambur, Karanlık, Keder, Kor, Külfet, Mesele, Mihnet, Problem, Rahat, Sancı, Sorun, Usanç, Zaruret, Zehir, Zor, Tedirginlik, Eza
Özden kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Candan, İçten, Samimi
Vatandaş kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yurttaş, Tebaa, Uyruk
Elbisesiz kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çıplak
Slogan kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Uran, Savsöz, Şiar, Propaganda Sözü
Nezaketsizlik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kabalık
Cengâver kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Savaşçı, Cenkçi, Savaşkan, Vuruşkan
Başarmış kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Nail
Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü
Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.
EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER
Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.
* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.
* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)
* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.
Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.