Dindirmek kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: Gidermek
İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın
Kapmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yakalamak, Geçmek, Kıstırmak, Koparmak, Tutmak, Bellemek
Berk kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Katı, Sert, Haşin, Sağlam, Rasin, Kıskıvrak, Tıkız
Hırsız Anahtarı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Maymuncuk
İftira Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Karalamak
Stoklamak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yığımlamak
Ölçüsünde kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kadar
Özdeşlik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Aynılık
Uyuşuk kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Miskin, Uyuntu, Pısırık, Sünepe, Süst, Tembel, Uyuşmuş, Gevşek
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü
Tulü kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Doğma, Doğuş
Kıymetiharbiye kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Değer, Önem
İştirakçi kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Katılımcı, İşçi
Rezerv kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kaynak, İhtiyat, Yedek, Saklanmış, Biriktirilmiş, Henüz İşletilmemiş
Dilmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Dilimlemek, Yarmak
Matbuat kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Basın
Hafif Yollu kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Hafifmeşrep
Halisane kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Samimi
Kızılgül kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Gül
Ucuzlamak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ucuzlaşmak
Bükmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kıvırmak, Eğirmek, Katlamak, Yapmak, Eğmek
Bok kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Dışkı, Tezek, Kaka, Sıçmık, Güç Durum, Hor Görülen, Tiksinilen
Resimlik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Albüm
Hâkimlik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yargıçlık
Abdar kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Güzel, İfadeli, Letafetli, Manalı, Sulu, Şıralı, Taravetli, Tesirli
Mağşuş kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Karışık
Teçhizat kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Donatım, Donanım
Korna Çalmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sinyal Vermek
Hoşlanmamak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Buruşmak, Yermek
Çakır kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Şarap
Ayakyolu kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Hela, Tuvalet, Abdesthane, Yüznumara, Aralık
Dil Bilgisi kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Gramer
Uzunluk kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Boy
Çağdaş kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Modern, Uygar, Çağcıl, Asri, Muasır, Hemasır
Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü
Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.
EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER
Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.
* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.
* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)
* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.
Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.