Dikit kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: Stalagmit
İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın
İhata Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Anlamak, Çevirmek, Havi Olmak, Kapsamak, Kavramak, Kuşatmak, Sarmak
Çözülmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Gevşemek, Erimek, Yumuşamak, Yenilmek, Dağılmak, Çökmek
Noksansız kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tam, Eksiksiz
Ayran kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Katık
Rücu kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Cayma, Dönme
Katma kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İlhak
Aydınlatmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Işıtmak, Işıklandırmak, Tenvir Etmek, Tavzih Etmek, Bilgilendirmek
Ödün kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Taviz, Ödünleme, İvaz, Tavizat
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü
Muhasara kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Abluka, Kuşatma, Sarma, Çevirme
Tebahhur Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Uçmak
Bilge kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bilgili, Olgun, Hakim
Onma kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İflah, Şifa
Elenmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Süzülmek
Ürküntü kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Korkma, Korku, Vahşet
Tadımlık kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çeşni
Prensipli kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İlkeli
Çerenci kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Farfara
Değen kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yapışık
İvaz Etme kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İkame
İştah kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yeme İsteği; İstek, Arzu
Alışkan kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kibrit
Gözü Kapalı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Gözübağlı, Kör Körane
Yönelmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Dönmek, Gelmek, Tutmak, Teveccüh
İlgisiz kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kayıtsız, Yabancı, Aldırışsız, Vurdum Duymaz, Alakasız, Bigâne, Dargın, Lakayıt, Soğuk
Büyüteç kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Büyütücü, Lup, Pertavsız
Hareket kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Akım, Davranış, Deprem, Devinim, Eylem, Faaliyet, Fiil, Tutum, Yürürlük, Devinme, Kımıldanma, Yola Çıkma
Epizot kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Oluntu, Olut, Dilim, İkinci Derecede Olay
Forma kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Biçim, Şekil
Donanımlı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kuvvetli
Zar kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Cidar, Çeper, Perde
Alüvyon kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Lığ
İttifak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Uyuşma, Bağdaşma, Anlaşma, Bağlaşma, Birleşme, Oy Birliği
Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü
Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.
EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER
Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.
* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.
* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)
* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.
Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.