Devlet kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: Mevki, Mutluluk, Talih, Ülke, Erkin Topluluk, Baht, Ongunluk, Büyüklük
İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın
Uyumsuz kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Dağınık, Eğreti
Teleolojik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ereksel, Erekbilimsel
İtfaiye kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Söndürümlük, Yangın Söndürme Örgütü
Paspas kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ayaksilen, Silecek
Deli Olmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Delirmek
Pusat kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Araç, Silah
Bel kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İşaret
Başkomutan kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Başkumandan, Serdar, Başbuğ
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü
Zahir kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Görünen, Açık, Belli, Elbette, Görünüş, Şüphesiz, Kuşkusuz, Meğer, Dış Yüz, Yardımcı, Arka, Destekleyen
Mağaza kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Satım Evi, Dükkân, Salon
İnhisar kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Müstemlekecilik, Tekel
Davet Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çağırmak
İstifçilik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yığımcılık
Cemil kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Güzel
Reklam kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tanıtım
Demagogluk kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Demagoji
Blöf kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Korkutma, Karakorku, Uydurma, Kuru Sıkı, Aldatıcı Tavır
Süst kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Uyuşuk
Bağlılaşım kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bağlılık
Çalmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Almak, Aşırmak, Atmak, Benzemek, Biçmek, Çarpmak, Çelmek, Çırpmak, Götürmek, Kaldırmak, Oğurlamak, Süpürmek, Temizlemek, Tırtıklamak, Vurmak
İnanç kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Görüş, İman, İtikat, Kanaat, Kanı, Emniyet, Öğreti
Görelilik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İzafiyet
Sahteci kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sahtekâr
Büyütmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Abartmak, Mübalağa Etmek, Bakmak
Çıkıntı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Hörgüç, Kambur, Tırtıl
Hoşgörüsüz kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Katı
Emcik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Meme
Cennet kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Aden, Uçmak, Behişt, Uçmağ
Çekemezlik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Haset, Zıddiyet
Kırıtmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Cilvelenmek, Gamze Etmek, Kır Vermek, Naz Etmek
Talipli kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İstekli, Talip
Yitim kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kayıp
Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü
Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.
EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER
Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.
* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.
* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)
* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.
Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.