Deneme kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: Tecrübe, Test, Deneyim, Sınama
İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın
Hayat kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Avlu, Can, Meslek, Ömür, Varlık, Yaşam, Yaşantı, Yazgı, Dirim
Çolpa kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Beceriksiz, Hünersiz, Acemi
Dominant kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Baskın, Başat, Egemen, Hakim, Başta Gelen
Aheste Beste kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yavaş Yavaş
Hava kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tenek, Atmosfer, Ambiyans, Ahvalruhiye, Âlem, Beste, Cazibe, Çevre, Durum, Eda, Esinti, Esir, Gökyüzü, Keyif, Muhit, Ortam, Tarz
İmdi kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Artık, Şimdi
Şutör kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Vuruşçu, Atışçı
Bağlı Olmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İzlemek
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü
Dağar kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Dağarcık
Hamız kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Asit
Yalavaç kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Peygamber
Gammazlamak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çuğullamak, Kötülemek, Satkınlık Etmek
Sorutmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Beklemek
Eciş Bücüş kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çarpık Çurpuk, Eğri Büğrü
Sulp kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Döl, Katı, Nesil, Omurga, Bel, Zürriyet
Lobi kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Dalan, Hol
İmecilik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İmece
Bıktırmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Usandırmak, Bezdirmek
Satıh kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Üzeri, Yüz, Yüzey
Emeksiz kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bedava, Kolay
Eksikli kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kadın, Muhtaç, Gereksinli
Hislenmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Duygulanmak
Mukaddime kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Başlangıç, Ön Söz
Tavik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tehir
İstihbar Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Duymak, Öğrenmek
Evvelce kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Eskiden, Önce, Önceden
Nişanlı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Adaklı, Sözlü, Yavuklu
Alkışlamak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Değerlemek, Ululamak, Beğenmek
Gevşetmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Boşaltmak
Göden kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İşkembe
Baş eğme kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Boyun Eğme, Baş eğim, İtaat, Teslimiyet
Öbür kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Başka, Diğer, Öteki, Özge
Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü
Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.
EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER
Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.
* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.
* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)
* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.
Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.