Cenup kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: Güney
İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın
Durum kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Pozisyon, Boyut, Gidiş, Hal, Hâl, Hatır, Hava, Hesap, Kalıp, Keyfiyet, Konum, Manzara, Mevki, Tavır, Vaziyet, Yağday, Yer, Davranış, Halütavır
Devre kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Dönem, Fasıl, Çevrim
Dalavere kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Dalga, Dolma, Dümen, Dolanla, Hileyle Gizlice Görülen Kötü İş, Sahtekarlık, Gizli Oyun
Dupduru kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Berrak
Yiğit kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yürekli, Cesaretli, Delikanlı, Atak, Dayı, Efe, Er, Gözü Pek, Kahraman, Mert, Alp
Solunum kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Teneffüs
Karıştırmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Araştırmak, Deşelemek, Deşmek, Dokunmak, Harmanlamak, İncelemek, Karmak, Katmak, Kurcalamak, Oynamak
Tat Alma Organı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Dil
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü
Öremek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Düzenlemek, Nizama Koymak, Tanzim Etmek
Darlaştırma kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tazyik
Epey kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bayağı, Hayli, Oldukça, Oldukça Çok, Az Denmeyecek Kadar
Lazımlık kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Oturak
İskandil Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Araştırmak
Tüzel kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Hukuki
Bahadır kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kahraman, Yiğit, Batur, Alp
Küflü kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Köhne
Açık Ağızlı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ahmak, Aptal, Sersem
Kır Sakız Olmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sırnaşmak
Zevksiz kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Beğenisiz, Tatsız, Sıkıcı
Ambulans kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Cankurtaran
Yağday kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Durum, Hâl, Vaziyet
Temayüz kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sivrilme, Farklanma
Ulus kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Millet
Taban kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Aya, Dip, Döşeme, Kaide, Oturak, Ökçe, Temel, Yaradılıştan, Zemin, Alt
Pekleşmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Katılaşmak, Sertleşmek
Haset Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kıskanmak
Başhekim kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Baştabip, Sertabip, Başsagan
Bunamak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Hariflemek
Kalça kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kaide
Müdana kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Minnet
Şekva kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Şikâyet
İllegal kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Gayrilegal, Gizli, Yasa Dışı, Yasaya Aykırı
Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü
Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.
EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER
Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.
* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.
* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)
* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.
Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.