Bükülmüş kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: Kıvrım
İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın
İnce kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Duygulu, Kibar, Nazik, Edepli, Narin, Nüktedan, Yufka, Zarif, Zayıf
Çıkı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Küçük Bohça, Çıkın
Oldubitti kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Emrivaki, Olupbitti, Olut
Dâhil kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İç, İçeri, İçinde
Desterhan kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sofra
Dopdolu kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Hıncahınç
Evrensel kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Alemşümul, Üniversal
Oda kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Göz
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü
Ufo kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Uçan Teğre
Örs kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Zindan
Tektük kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Az
Senetli kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Belgesel
Mümeyyiz kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ayırtman
Cerrahi Müdahale kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ameliyat
Sıkıntısız kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ak, Hafif
Tutmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ağrımak, Alıkoymak, Avlamak, Bağlamak, Başlamak, Beğenmek, Benimsemek, Bürümek, Girişmek, İzlemek, Kalmak, Kaplamak, Kapmak, Kavramak, Kullanmak, Müdafaa Etmek, Saklamak, Sarmak, Saymak, Sunmak, Taraftar Olmak, Tutuklamak, Uğramak, Ulaşmak, Varmak, Yakalamak, Yapışmak, Yapmak, Yenmek, Yönelmek, Zapt Etmek
Küçük Abdest kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İdrar
Riyakâr kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İkiyüzlü
Zıngıldamak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Zangırdamak
Tat Alma Organı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Dil
Aylak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Avare, Serseri, İşsiz, Boş Gezen
Kaput kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bozuk, Kötü
Rakkase kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Köçek
Germen kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Hisar
Terkidünyalık kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İnziva
Belli kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Aşikâr, Muayyen, Belirli, Açık, Sade, Aleni, Malum, Ortada Olan, Bedih, Zahir, Mahsus, Maruf, Vazıh
Tevzi kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Dağıtma, Üleştirme, Tevziat, Yaydırma, Yayma
İlişik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ait, Bağlılık, Ek, İlgi, İlişki, Münasebet, Merbut, Eklenmiş, Bağlanmış
Şişkinlik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tümsek
Deneyimsiz kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tecrübesiz, Toy
Gövermek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Morarmak, Yeşermek
Zorlu kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Şiddetli, Güçlü, Dayanıklı, Kızgın, Kuvvetli, Yeğin
Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü
Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.
EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER
Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.
* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.
* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)
* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.
Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.