Bön kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: Ahmak, Budala, İnek, Saf, Aptalca
İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın
Öğretim Yardımcısı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Okutman
Ondüle kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kıvırcık, Kıvrık, Dalgalı, Kıvrılmış (Saç)
Aritmetik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sayıbilim, Sayı Bilimi, Hesap
Muharip kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Savaşçı
Ezelî kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Eski, Öncesiz
Teşkilat kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kuruluş, Örgüt
Üçüncül kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sülasi
Ordu kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kalabalık, Koşun
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü
Saldırmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Atılmak, Hücum Etmek, Salmak, Sarmak, Yürümek, Taarruz Etmek, Tecavüz Etmek
Seçmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Saylamak, Ayırmak, Bulmak, Görmek, Tanımak, Teşhis Etmek, Farklı Görmek, Üstün Görmek
Zevzeklik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Herze
Taaccüp kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Şaşma
Tanımlamak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tarif Etmek
Prediksiyon kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kehanet
Küf kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Pas
Vade kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Mühlet, Süre, Mehil, Erim
Nasip kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Baht, Kısmet, Talih, Düşelik
Aymaz kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bilgisiz, Gafil
Mihrak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Merkez, Odak
Köpürmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sinirlenmek, Feveran Etmek
Bitiren kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tüketici
El erki kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Demokrasi
Yer Bilimi kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Jeoloji
Pehlivan kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Güreşçi
Doğal kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Saf, Tabii, Natürel
Kepaze kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Değersiz, Gülünç, Rezil, Utanmaz, Değersiz
İnhisar kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Müstemlekecilik, Tekel
Cezrî kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kökten
Harikulade kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Olağanüstü, Eşi Görülmemiş, Çok Güzel
Emel kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Arzu, İstek, Amaç, Gaye, Erek, Maksat
Saçakbulut kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ak Bulut, Sirrus
Tebliğ kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bildiri, Çıkış, Maruza, Bildirme, Eriştirme, Değirme
Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü
Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.
EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER
Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.
* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.
* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)
* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.
Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.