Açma kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: Otopsi, Şerh
İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın
Alarga Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Uzaklaşmak
Şişman kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kök, Semiz, Şişko, Tulum, Yoğun, Mülahham
Geri Bırakmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Atmak
Yepyeni kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Görülmemiş
Opsiyon kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Seçenek
Haberleşmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Mektuplaşmak, Telefonlaşmak, Muhabere Etmek, İletişmek
Buhar Olmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kaybolmak, Yok Olmak
Kamera kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sınalga, Alıcı, Kameraman, Almaç, Kameriye, Çardak
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü
Hararetli kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Coşkun, Canlı, Koyu
Zorlamasız kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İçten, Kolay
Çandır kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Karışık, Melez, Yaban
Bozmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sakatlamak, Kırmak, Kötüleştirmek, Bozukluk Yapmak, Ufak Hâle Getirmek, Feshetmek, Hasat Toplamak, Becermek, Bırakmak, Bozdurmak, Haklamak, Yenmek, Yıkmak
Nazik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Saygılı, İnce, Kibar, Edepli, Efendi, Kritik, Narin, Tetik, Yepelek
Akıllanmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Uslanmak
Nacak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Balta
Gevşetmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Boşaltmak
Göze Girme kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Gösteriş
Sesucaltan kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Hoparlör
Esenlemek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Selamlamak, Veda Etmek
Piyon kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Piyade
Yağlı İp kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Darağacı
Bizar Olmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bıkmak, Usanmak
Prodüktivite kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Üretkenlik, Verimlilik
Ailevi kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Maaile
Hizip kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bölüntü, Deste, Grup, Kısım, Tayfa, Bölük, Klik
Müstemleke kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sömürge, Tekel
Tehir kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Erteleme, Geciktirme, Gecikme
Etüt kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Araştırma, İnceleme, Mütalaa, Müzakere, Ek Çalışma, Ek Ders
Tüydürmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Aşırmak, Çalmak
Çırpınmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Debelenmek
Daru kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İlaç
Kesik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kısa
Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü
Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.
EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER
Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.
* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.
* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)
* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.
Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.