Açgözlük kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: Harislik, Heves, İhtiras, Tamahkârlık
İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın
Vampir kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Hortlak
Duyu kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı His, Hasse
Üremek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Artmak, Çoğalmak, Türemek, Yetişmek
Güvenilmez kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kancık
Kandırıcı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Aldatıcı, Güzel
İtiraz kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Karşı Durma, Karşı Çıkma, Karşı Söyleme
Tepreşmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Nüksetmek
İntihap kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Seçim, Seçme
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü
Mahal kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Mevki, Mevzi, Yer, Yöre
Spekülatif kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kurgusal, Vurgunsal
Şeker Renk kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Pek Yolunda Olmayan, Soğuk Bir Hava Esen (Ahbaplık İlgisi)
Çevrelemek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çevirmek, Kuşatmak, Sarmak, Sınırlamak, İhata Etmek, Tahdit Etmek
Dargın kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Küs, Küskün, Soğuk
Bozulmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Arızalanmak, Ekşimek, İçerlemek, Kulumak, Sınmak, Yozlaşmak
Derken kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bu An, Bu Vakit, O An, O Vakit
Damat kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Güvey, Küreken, Yezne
Ebedi kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sonsuz, Bengi, Ölümsüz, Bitmeyen
Mitoz kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Eşeyli
Tapalı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tıkaçlı
Turunç kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Narenç
Hudut kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Serhat, Sınır, Son, Uç, Ayırnak, Buç
Kısık kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ağır
Üstün kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Faik, Kudretli, Kuvvetli, Seçkin, Üst Gelen, Yenen, Kazanan, Daha Elverişli
Taharetsiz kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Cünüp
Zamansız kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Vakitsiz
Yöresel kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Mahalli, Mevzii, Yerel, Lokal
Gıdık kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Gerdan
Onay kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tasdik, İcazet, İzin, Doğrulama, Gerçekleme, Uygun, Yerinde, Muvafık, Münasip
Ruzi kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Rızık
Felek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Âlem, Baht, Dünya, Gök, Gökyüzü, Sema, Şans, Talih, Acun
Tazallüm Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sızlanmak
Ayak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bacak, Basamak, Kıç
Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü
Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.
EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER
Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.
* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.
* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)
* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.
Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.