Ayazlamak kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: Soğumak, Donmak, Üşümek
İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın
Uykuluk kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Dalak
Kaçmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ayrılmak, Sızmak, Uzaklaşmak, Benzemek, Girmek, Kaçınmak, Kırmak, Koşmak, Sıvışmak, Tüymek, Yok Olmak, Firar Etmek
Dinleme Salonu kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Oditoryum
Kotasyon kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Değer
Oku kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Davetiye
Faça kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çehre, Giysi, Surat, Yüz
Piyale kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kâse
Dondurma kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Buzkaymak
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü
Rahip kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Keşiş, Karabaş
Titreme kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sarsıntı, Sıtma, Ürperti
Ukubet kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ceza
Döşem kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tesisat
Foga kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ateş
Balçak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kabza
Sistit kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Siytoru
Yeltemek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kışkırtmak, Teşvik Etmek
Demek Ki kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Demeli, O Hâlde
Akli kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ussal
Hat kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Biçim, Çizgi, Sınır, Yazı, Yol, Geçek, Kanal
Hayme kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Asmalık
Artağan kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Verimli, Artımlı, Bereketli
Palazlanmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İrileşmek, Büyümek, Gelişmek, Varlanmak
İzaz Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ağırlamak
Okumuş kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Okuryazar, Aydın
Islanmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yaşarmak
Menşe kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Başlangıç, Kaynak, Köken, Sebep, Yetişek, Kök
Usûl kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Metot, Tarz, Yol, Yöntem
Sudan kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Önemsiz, Saçma
Mihrak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Merkez, Odak
Nesep kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Soy, Asıl, Kök
Birkaç kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Az, Az Sayıda, Çok Olmayan, Bir Niçe
Saf kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Arı, Katışıksız, Bön, Budala, Arı, Aydınlık, Dizi, Doğal, Grup, Halis, Has, Koşun, Masum, Öz, Sıra, Som, Tabii, Katıksız
Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü
Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.
EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER
Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.
* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.
* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)
* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.
Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.