Atlas Çiçeği kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: Kaktüs
İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın
Fasılasız kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Arasız, Aralıksız, Biteviye, Ayırmak, Bölmek, Çözmek
Mevcut Olmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bulunmak
Müjgân kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kirpik
Mavimtırak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Mavimsi
Darülfünun kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Üniversite
Plaket kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Onurluk
Üdeba kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Edipler, Yazarlar
Andıran kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Benzeyen, Eş, Benzer, Yakın
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü
Yürütme kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İcra
Sahteci kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sahtekâr
Edisyon kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Basım, Baskı
Esinlenmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İlham Almak
Başörtüsü kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Eşarp, Leçek
Otonomi kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Özerklik, Muhtariyet
Dangalak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Avanak, Bön, Ahmak, Kalın Kafalı, Akılsız, Aptal, Düşüncesiz, Kaba
Büklüm kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Buruk, Burum, Dönemeç, Kıvrım, Viraj
Beşer kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İnsan, İnsanoğlu
Yoğun kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kesif, Sıkışık, Kalabalık, Dolu, Ağır, Çok, Derin, İri, Kaba, Kalın, Koyu, Sıkı, Şişman, Tombul
Mücadele Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çatışmak, Güreşmek, Savaşmak, Uğraşmak
Partisip kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ortaç
Boşlamak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İhmal, Bırakmak, Sermek
Vokabüler kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sözdağarcığı
Tabi kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bağımlı, Bağlı; Doğal, Saf, Katıksız; Elbette, Pek Açıktır Ki, Kuşkusuz
Konson kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ünsüz
Yoğunluk kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Deniz, Kesafet, Kıvam, Trafik
Mükellefiyetli kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yükümlü
İlla kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Hele, İlle, Özellikle
Pek Az kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ender, Nadir
Kertikli kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çentik
Akse kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kriz
Sezmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Anlamak, Çıkarmak, Duymak, Görmek, Hissetmek, Fark Etmek, Kestirmek, Duyumsamak
Temdit Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Uzatmak
Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü
Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.
EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER
Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.
* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.
* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)
* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.
Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.