Akıntı kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: Akım, Cereyan, Akma, Akış, Eğiklik, Meyil, Sızıntı
İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın
Primitivist kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İlkelci
Tiryak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Afyon, Panzehir
Riyakâr kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İkiyüzlü
Düzensizlik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İhtilal
Yalanlama kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tekzip
Vehimsiz kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kuruntusuz
Meyletme kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Temayül
Kontra kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Aksi, Karşı, Karşıt
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü
Suratsız kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Aksi, Çirkin, Huysuz, Somurtkan
Çapulcu kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yağmacı, Çapkıncı, Kuldur, Talancı
Mücevher kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Cevahir, Cevher, Süs Eşyası
Bilişim kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Enformatik, Bilgiişlem
Koltuklama kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kompliman
Tav kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Uygun Durum, Semizlik (Hayvanlarda), Kıvam
Müşkül kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Güçlük, Zorluk, Zor, Çetin, Güç, Engel
Obje kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Nesne
Kuruluş kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bünye, İdare, Kurum, Müessese, Tesis, Teşkilat, Üretim, Yapı
Nemelazımcılık kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Umursanamazlık
Kalıtım kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İrsiyet, Soya Çekim, Veraset
Hayatiyetli kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Canlı
Jeneratör kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Üreteç
Önemsiz kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Cılız, Değersiz, Derme Çatma, İçi Boş, Ivır Zıvır, Küçük
Snop kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Züppe
Kapamak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tıkamak, Engellemek, Hapsetmek, Örtmek
Çıkma kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çıkıntı, Eski, İsabet
Potansiyel kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Gizil, Gizil Güç
Böbürlenme kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Böbür
Kıymak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Doğramak, Esirgememek, Zulmetmek
Fevk kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Üst, Yukarı
Zürriyet kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Döl, Kuşak, Soy, Çocuk
Toprak Kayması kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Heyelan
Mübareze kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çekişme, Mücadele
Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü
Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.
EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER
Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.
* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.
* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)
* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.
Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.