Akım kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: Cereyan, Akıntı, Hareket
İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın
Saklama kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Muhafaza
Grup kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Camia, Deste, Hizip, Kol, Küme, Öbek, Saf, Set, Takım, Zümre, Ekip, Türküm, Topluluk
Kabarma kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Gelgit
Dip kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Arka, Derin, Kıç, Kök, Taban
Pota kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Manka
Tutmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ağrımak, Alıkoymak, Avlamak, Bağlamak, Başlamak, Beğenmek, Benimsemek, Bürümek, Girişmek, İzlemek, Kalmak, Kaplamak, Kapmak, Kavramak, Kullanmak, Müdafaa Etmek, Saklamak, Sarmak, Saymak, Sunmak, Taraftar Olmak, Tutuklamak, Uğramak, Ulaşmak, Varmak, Yakalamak, Yapışmak, Yapmak, Yenmek, Yönelmek, Zapt Etmek
Esas kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ana, Anayasa, Asıl, Baş, Başlıca, Gerekçe, Gövde, Hakikat, İlke, Kök, Mahiyet, Omurga, Temel, Üs, Ana Öge, Asal
Ferah kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sıkıntısız, Sevinçli, Geniş, Bol, Hafif, Sevinç, Sevinçlilik, Havadar, Aydınlık, İç Açıcı (Yer)
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü
Alçakboylu kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bodur
Bindirim kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Zam
Kabir kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sin, Mezar, Gömüt
Kemirmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yemek
Kör Sıçan kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Köstebek
Potin kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Fotin
Bağıllık kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İzafiyet
Tereke kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Miras, Bırakıt
Çığlık kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Feryat, Figan, Acı, Bağırtı, Çığırtı, Vaveyla
Büyükelçi kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sefir, Elçi, Sefiri Kebir
İnzimam kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Katılma
Hülya kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kuruntu, Hayal
Nostaljik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Eslemli
Niyet kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Düşünce, Maksat, Nabız, Tasavvur, Amaç, Tasar, Kurma, Yasanlama, Yasan
Samim kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İç, Öz
Keşfetmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bulmak, Açımlamak
Yaraşan kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Layık, Yaraşıklı
Orası kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ora
Özür kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Mazeret, Kusur, Sakatlık, Elverişsizlik
Uğursuz kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kara, Meşum, Musibet, Şom, Düztaban
Öfkeli kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Hırslı, Kızgın
Âşıklı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Düşkün
Çay kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Öz
Bölük kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bölüm, Kısım, Hane, Hizip, Kısım
Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü
Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.
EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER
Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.
* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.
* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)
* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.
Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.