Ajite Etmek kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: Kışkırtmak
İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın
Yasalı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kanuni
Konmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kalmak, Konulmak, Koyulmak, Salınmak
Yasak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Engel, Memnuiyet, Memnu, Haram, Ambargo, Kadağan, Yok
Kitle kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kütle, Yığın, Topak, Öbek, Topluluk
Sarpın kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Silo
Simsarlık kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Aracılık
Hayâ kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Utanç, Utanma, Sıkılma, Ut, Utanma Duygusu
Süre kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Zaman, Müddet
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü
Proses kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Süreç
Engebe kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Arıza, İniş Yokuş, Kabarık
Mütecessis kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Araştırıcı, Meraklanan, Meraklı
Azalık kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Üyelik
Saldırmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Atılmak, Hücum Etmek, Salmak, Sarmak, Yürümek, Taarruz Etmek, Tecavüz Etmek
Tırmıklamak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tırmalamak
Vejetasyon kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ur, Bitki Örtüsü, Olgunlaşma
Çıkarmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Dışarı Atmak, Sökmek, Koparmak, Neşretmek, Anlamak, Atmak, Boşaltmak, Bulmak, Elde Etmek, Gidermek, Giysi, Göndermek, Göstermek, Hatırlamak, Kazımak, Sağlamak, Sezmek, Soymak, Söylemek, Sunmak, Yapmak, Yayımlamak, Yollamak
Kınnap kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sicim
Ayrıcalı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Müstesna
Yer kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Mahal, Mekân, Orun, Alan, Arazi, Arsa, Arz, Belde, Bucak, Durum, Dünya, Görev, İz, Konum, Makam, Mevki, Mevzi, Nokta, Önem, Taraf, Ülke, Vaziyet, Yan, Zemin
Gamze kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Batık
Hayat Kadını kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Fahişe
Hain kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Zararlı, Alçak, Hıyanet Eden, Kötücü
Koruncak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Mahfaza
Azadetmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Koyuvermek, Serbest Bırakmak, Özgür Kılmak
Vasiyet kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Vasiyetname, Tutsu
Oğurlamak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çalmak
Tafsilatlı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ayrıntılı
Nezaketli kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İnce, Nazik
Toplanma kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İçtima
Afsun kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Büyü, Sihir, Efsun, Füsun, Bağı
Hamil kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Destek
İncelmemiş kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ham
Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü
Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.
EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER
Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.
* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.
* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)
* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.
Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.