Şeytan kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: İblis
İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın
Fakir kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Fukara, Kembağal, Kimsesiz, Yoksul, Zavallı, Güçsüz
İltica Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sığınmak
Hafiyelik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Gizmenlik
Kuyudat kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kayıtlar
Devran kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Baht, Çağ, Dünya, Kader, Talih, Zaman, Yaşam Ve Evren
Süfli kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Adi, Alçak, Aşağı, Aşağılık, Bayağı, Kılıksız, Pis Kılıklı
Yazın kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Edebiyat
Kıraç kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çorak
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü
Zorunlu kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Mecburi, Çaresiz, Mecbur, Zaruri
Addetmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Saymak, Öyle Saymak, Öyle Kabul Etmek
Pozisyon kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Durum, Konum
Düdük kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kaval
Cihat kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Din Savaşı, Gaza, Savaş, Harp
Nasıl kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Elbette, Kesinlikle, Ne, Nice, Ne Gibi, Ne Türlü, Neyle
Düşünce kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Akıl, Endişe, Fikir, Kanaat, Kanı, Kaygı, Mülahaza, Mütalaa, Nabız, Niyet, Rey, Sıkıntı, Tasa, Tasarı, Tasavvur, Karar
Fars kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Güldürü
Gafleten kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ansızın, Birden, Birdenbire, Zıpçıktı
Sacayak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sacayağı
Hisar kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Duvar, Küçük Kale, Kermen, Germen
Toplama kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Cem, Tahsil
Kıstas kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ölçü, Miyar, Ölçüt
Hoca kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ahunt, Molla, Muallim, Öğretmen
Cerrahi Müdahale kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ameliyat
Sömürme kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İstismar
Efendi kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Terbiyeli, Ağırbaşlı, Kibar, Saygılı, Bey, Koca, Nazik, Çelebi, Sözü Ve Kılığı Yerinde, Saygıdeğer, İnce
Pekin kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İyice Bilinen, Muhakkak
Bölme kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ayırma, Taksim
Çoğaltma Makinesi kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Müstensih
Düzengâh kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ova
İflas Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Batmak
Kuramsal kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Nazari
Ardışık kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Mütevali, Ardıl, Aralıksız
Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü
Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.
EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER
Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.
* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.
* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)
* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.
Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.