İz kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: Alamet, Bulaşık, Çığır, Delalet, Emare, Eser, Kanıt, Nişan, Yer, İm
İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın
Baygın kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bayılmış, Süzgün, Sevdalı, Aşık, Dökülmüş, Yığılmış
Hikâye Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Söylemek
İcat kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Buluş, Bulma, Bulgu
Nümayiş kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Gösteri, Gösteriş
Hassas kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Alıngan, Duyarlı, Duygulu, Duygun, İçli
Anekdot kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Öykücük, Kısa Anlatı, Güldürücü Öykücük
Dövmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çarpmak, Çırpmak, Ezmek, Hırpalamak, Silkelemek, Tartaklamak, Vurmak
Vaktizamanında kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Vaktiyle
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü
İlave Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Eklemek, Ulamak
Prezantabl kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Gösterişli
Eriyik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Mahlul
Tıpçı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sağlıkbilimci
Kavlıç kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Fıtık
Makam kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Orun, Ölçü, Huzur, Kat, Koltuk, Mesnet, Mevki, Post, Sandalye, Terane, Yer
Sayılamak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İstatistik, Numaralamak
Berkitme kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Takviye
Dükkân kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Satımevi, İş Yeri, Bakkal, Kumarhane, Mağaza, Salon
Saygı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çekinmek, Hürmet, İhtiram
Vejetasyon kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ur, Bitki Örtüsü, Olgunlaşma
Hatırlatmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Anımsatmak, Uyarmak, İhtar Etmek, Deşmek, Okşamak, Söylemek
Zaman Aşımı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Süre Aşımı, Müruru Zaman
Editörlük kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yayımcılık
Snop kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Züppe
Taayyün Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Belirmek
Gagayı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Martı
Done kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Veri
Folklor kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Halkbilimi
Yeter kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kâfi, Yetişir, Yeterli, Bes
Tanıtmalık kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tarife
Havai kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Boş, Değersiz, Uçarı, Uçan, Hoppa
Gurbet Acısı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sıkıntı
Prenses kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kinz
Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü
Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.
EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER
Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.
* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.
* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)
* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.
Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.