Özür kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: Mazeret, Kusur, Sakatlık, Elverişsizlik
İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın
Rençper kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çiftçi, Irgat, Gündelikçi, Eğner, Tarım İşçisi
Cühela kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bilgisizler
Majüskül kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Genil İmce
Tehlikeli kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ağır, Ciddi, Korkulu, Kötü, Netameli
Tümlemek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tamamlamak
Tripleks kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Üç Katlı
Geçirmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Etmek, Giymek, Görmek, İletmek, Kalmak, Kaydetmek, Nakletmek, Oturmak, Savmak, Takmak, Tespit Etmek, Vurmak, Yapmak, Yazmak
Sönük kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Durgun, Zayıf
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü
Ocaklık kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Baca, Mutfak, Ocak
Danışmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Konuşmak, Müracaat Etmek, İstişare Etmek
Asliye kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Esas, Temel
Takva kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Günahtan Sakınma, Züht
Dinlenmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İstirahat Etmek, Önemsenmek, Sözü Geçer Olmak, Dincelmek
Oğur kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Fırsat
Nesim kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Esinti
Öğrenek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İbret
Karşı Durmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Direnmek, Göğüslemek
Ağlaşmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sızlanmak
Kayıp kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yitme, Yitim, Yitik, Zayi
Çekinmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Gocunmak, Kaçınmak, Korku, Saygı, Utanmak, Ürkmek, Cesareti Olmamak, Kendine Çekmek
Ziynet kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Süs, Bezek
Maden kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Esrar, Metal, Mineral, Mızrap, Uyuşturucu
Orospuluk kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Fahişelik
Boş Söylemek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Zırva
Mecmua kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Dergi
Lala kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Dadı, Daye
Ankebut kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Örümcek
Binnetice kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Nihayet
Çakır kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Şarap
Menşe kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Başlangıç, Kaynak, Köken, Sebep, Yetişek, Kök
Tasgir kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Küçültme
Harbiden kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Gerçekten
Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü
Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.
EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER
Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.
* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.
* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)
* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.
Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.