Çatkın kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: Mensup; Çatık
İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın
Kayıtsız kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Aldırmaz, Umursamaz, İlişiksiz, Lakayıt, Tasasız
Özgesi kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Öbürü
Temizlemek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Arıtmak, Almak, Çalmak, Kazımak, Öldürmek, Tüketmek, Yok Etmek
Ham kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kaba, Kabak, Olmamış, Tor
Mevzu kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bahis, Konu, Laf, Sadet
Kürk kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Gocuk
Kayınbirader kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kayın
Dogma kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kör inanç, İnak
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü
Müsvedde kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Karalama, Taslak
Şeriklik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Şirk
Paravana kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Paravan
Yamukluk kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Eğiklik
Darılmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Alınmak, Azarlamak, Gücenmek, İncinmek, Kırılmak, Küsmek, Paylamak
Banliyö kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çevre, Dolay, Yörekent
Yatalak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yatağan, Hastalıklı, Zayıf, Tifo, Tembel
Galeyan Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Coşmak, Kaynamak
Eter kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Lokman Ruhu
İnhilal Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Boşalmak, Dağılmak
Yinelemek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tekrarlamak, Tekrar Etmek
Teoloji kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Dinbilim
Yan Yan kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yanlamasına
Sabık kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Geçen, Eski, Evvelki, Kabakki, Önceki
Atik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Seri, Çabuk, Çevik, Kıvrak
Şambaba kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Baba Tatlısı
Ödev kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Vazife, Borç, Zorunluluk, Vecibe, Mükellefiyet
Denizçakısı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çakı
Arsıulusal kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Uluslararası
Yordam kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çeviklik, Çalım, Meleke, Kılavuz, Yardımcı, Çabukluk, Yeti
Sakınca kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Mahzur, Mehzur, Zerer, Çekingi, İhtirazı Kayıt
Naçar kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çaresiz, Düşkün, Zavallı, Umarsız
Müsamere kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Akşam Eğlencesi
Oportünist kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Eyyamcı
Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü
Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.
EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER
Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.
* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.
* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)
* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.
Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.