Eğitim Sitesi

Lâl Nedir? Lâl Hakkında Kısaca Bilgi

Lâl Terimi Hakkında Bilgiler

Yazma Eser (Hat-Tezhip-Ebru-Cilt-Minyatür) Terimi Olarak Lâl:

Kırmızı mürekkep.

 

Tiyatro Terimi Olarak Lal:

Anadolu'da sessiz ve sözsüz köy seyirlik oyunlarına verilen ad.

 

Yapı-Dekorasyon Terimi Olarak Lal:

Yakut gibi değerli taşlardan sayılan parlak kırmızı renkte, billurlaşmış, saydam bir alüminyum oksidi.

 

    Benzer Yazma Eser (Hat-Tezhip-Ebru-Cilt-Minyatür) Terimleri

    Kalemtıraş: Kamış yazı kalemlerini açmakta kullanılan uzunca saplı bıçak. Arapçası mibree'dir. Gezlik de denir. Yazı takımları arasında mutlaka kalemtıraş bulunur; sapları kemik, fildişi, sedef, öd ağacı, abanoz, akik, mercan, hünnap veya pelesenkten yapılırdı. Kalemtıraş tığı da denilen bıçakla sap arasında, çoğu zaman pirinçten yapılmış bir bilezik bulunur. Buna pırazvana denilir. Altın ve gümüşten pırazvanası olan kalemtıraşlar da vardır. Kalemtıraşlar bıçaklarının şekillerine göre: hattatî, kâtibî, servî, küt, söğüt yaprağı, cam kırığı, izmarit; saplarının şekillerine göre; çelik sap, demirhindi; şirmaga (balık derisi kaplı), gümüş pırazvana, altın pırazvana gibi isimler alır. Bıçak üzerinde pırazvanaya yakın yerde çeşitli şekillerde oyulmuş imzalar ve süsleme vardır. Kalemtıraşçılar icazet almadan imza koyamazlardı. Bunlar peştamal kuşanırken, en yaşlı kalemtıraş üstadı kendilerine o güne kadar kullanılmamış isimlerden birini verirdi. Kalemtıraşın çeşitleri vardır: Hâkk işinde kullanılan, kalemtıraşın adı mihfere, yalnızca kalemin, yarılması işinde kullanılanın adı ise mifrez'dir. Yanlışları kazımak için minik kalemtıraşlar da yapılır ve bunlar çoğu kez orta kalemtıraşların sapı içinde açılan boşluğa yerleştirilir; sapın alt ucundaki kapak açılarak çıkarılırdı. Bunlara yavru kalemtıraş denilirdi. Kalemtıraşı, Osmanlılar İranlılardan almışlardır. Yavuz Sultan Selim'in İran'dan getirdiği ve ganimetlerin en kıymetlisi saydığı Tebriz sanatkârları arasında kalemtıraşçılar da vardı. Ancak Osmanlı kalemtıraşları da çok zarif ve mükemmeldir.

    Mühre: Hattatların yazacakları kâğıt veya ebruları düzgünleştirmek için kullandıkları, kâğıtlar aharlandıktan sonra parlatma için kullanılan âletin adıdır. Bazen kalemtıraş kabzasının ucu da bu iş için kullanılmıştır. Kaymasını sağlamak için biraz sabun sürülür. Müzehhiplerin altını parlatmak için kullandıkları akike de mühre denilmiştir, Mühre çeşitleri: Böcek mühre: Deniz böceklerinin kabuğundan yapılmıştır. Cam mühre: Yuvarlak veya kalın camdan yapılmıştır. Çakmak mühre : (b. bk.) Damar mühresi: Tezhiplerde yaldızlanan yaprak damarlarını, süslemelerin girintili çıkıntılı yerlerini parlatmak için kullanılan, açılmış kurşun kalem biçiminde mühre. Tırnak mühresi de denilir. Har mühre: Katır boncuğu. Zer mühre: Yaldız cilalamaya yarayan ucu akik mühre.

    Altın: Tezhib sanatının başlıca malzemesidir. Bugün tezhib sanatı ile uğraşan müzehhibler altını varaklar halinde hazır temin etmektedirler. Eski olan altının varak haline getirilmesi için çeşitli işlemlerden geçmesi gerekmektedir. Yağsız kuzu derisi arasındaki altın parçaları, özel çekiç kullanılarak, dövülmek suretiyle ezilir. Osmanlı altınının bu usulde hazırlanması çok zor ve yorucudur. Bu işleri altın varakçılar yapar, mücellitler de bu varakları ezerek müzehhiblere hazırlarlardı. Bugün altın ezme işi müzehhibler tarafından yapılmaktadır. Altının fırça ile kullanılabilecek hale gelmesi için bazı aşamalardan geçmesi gerekmektedir. Fazla çukur olmayan sırlı bir tabakta, bir parça arap zamkı veya süzme bal kullanılarak ezilir. Parmak yardımı ile varak altın alınıp su ile yumuşatılmış arap zamkının üzerine konulur. Önceleri donuk çamur renginde olan altın ezildikçe açılır ve altın rengini alır. Ezilme işlemi tamamlandıktan sonra, üzerine su konulur, altının dibe çökmesi beklenir ve üstte kalan kirli su süzülür. Ezildiği büyük tabaktan, kullanılacak olan küçük bir tabağa aktarılır. Tekrar üzerine su konularak altın yıkanır ve dibe çöker. Bu işlem tamamlandıktan sonra üstteki su süzülür. Artık altın kullanılacak duruma gelmiştir. Jelatinli su ile sulandırılarak işlenilecek yere fırça ile sürülür. Altının ayar derecesine göre çeşitleri vardır. Bu derecelerden doğan renk tonları ile değişik tonlamalar elde edilmiştir. Gümüş ilavesinden doğan fakat ayarı düşük olan yeşil altın da kompozisyonlara değişik tonlar kazandırmaktadır.

    Murassa Cilt: Kıymetli taşlarla bezenmiş cilt. Mine veya mercanla işli ciltler hâlen müzelerde mevcuttur.

    Diğer terim sözlüklerini de inceleyebilirsiniz.

    Online Yazma Eser (Hat-Tezhip-Ebru-Cilt-Minyatür) Terimleri Sözlüğü