Eğitim Sitesi

Kıta Sahanlığı Nedir? Kıta Sahanlığı Hakkında Kısaca Bilgi

Kıta Sahanlığı Terimi Hakkında Bilgiler

Tarih Terimi Olarak Kıta Sahanlığı:

Kara sularının bittiği yerden başlayan ve ilgili ülkenin topraklarının deniz altındaki doğal
uzantısı olup, 200 metre derinliğe kadar olan alanı kaplayan su altı bölgesidir.

 

Coğrafya Terimi Olarak Kıta Sahanlığı:

Deniz seviyesinin altında, kıyı çizgisinden -200 m derine kadar inen bölüme kıta sahanlığı (şelf) denir. Şelf kıtaların su altında kalmış bölümleri sayılır.

 

Hukuk Terimi Olarak Kıta Sahanlığı:

Ülke kıyılarına bitişik olan ve 200 m derinliğe veya bu sınırın ötesindeki su derinliğinin doğal kaynaklarının işletilmesine elverişli olduğu noktaya kadar, kara sularının dışında kalan deniz altı bölgelerinin deniz yatağı ve toprak altı kesiminin bütünü

 

    Benzer Tarih Terimleri

    Anayasa Mahkemesi: Yasaların anayasaya uygunluğunu denetlemekle görevlien yüksek yargı organı. Başka mahkemelerden farklı olarak, yalnızca yargı hak ve yetkisini kullanan bir organ değil, aynı zamanda anayasayı ve anayasal düzeni, temel hak ve özgürlükleri koruyan bir organdır.

    İmtiyaz (Ayrıcalık-Kapitülasyon): Bazı kişilere, topluluklara ya da devletlere, muhatapları tarafından başkalarına verilmiş olanlardan farklı olarak verilen, iki tarafın da ancak daha çok imtiyazı alan tarafın yararına olan çeşitli izin, ruhsat, hak ve çıkarlardır. İmtiyazlar genellikle ticari alanda olmakla birlikte, hukuki ve dini alanlarda da imtiyazlara rastlanır.

    Divan-ı Hümayun: Osmanlı Devleti'nde ilk olarak Orhan Bey zamanında oluşturulan yürütme-danışma kuruludur. Divan-ı Hümayunda siyasal, yönetsel, askeri, mali ve şeri işlerle, her çeşit şikayetlere ve davalara bakılırdı. Divan toplantıları toplumun tüm kesimlerine açıktı. Devletle, devlet uygulamaları veya devlet adamlarıyla ilgili şikayeti olan herkes Divan-ı Hümayuna başvurabilirdi. Divan-ı Hümayun'un asıl üyeleri Sadrazam, Kubbealtı vezirleri, Kaptan Paşa, Rumeli ve Anadolu kazaskerleri, Rumeli Anadolu ve İstanbul defterdarları, Nişancı, ve Yeniçeri ağası idi. Bir de Rumeli beylerbeyi İstanbul'da bulunduğunda divan toplantılarına katılabilirdi. II. Mehmet Devri'ne kadar hükümdarın başkanlığında toplanan divan bundan sonra Baş vezirin başkanlığında toplanmaya başlamıştır. XVI. Yüzyıla kadar her gün toplanırken, bu zamandan sonra haftada dört gün (Pazartesi, Salı, Cumartesi, Pazar) toplanmıştır. Divan-ı Hümayunda bitirilemeyen işler öğleden sonra Sadrazamın konağında toplanan İkindi Divanında görüşülürdü. Divan-ı Hümayunun yetkileri 1731 yılında azaltılarak, yetkiler sadrazamda toplanmıştır. II. Mahmut Dönemi'nda ise tümüyle kaldırılarak yerine nazırlıklar (bakanlıklar) kurulmuştur.

    Bab-ı Ali: Osmanlı Devleti'nin başkenti İstanbul'da Osmanlı devlet dairelerinin (Sadrazamlık, Hariciye ve Dahiliye Nazırlıkları) toplandığı bölgeye I. Abdülhamit'ten itibaren verilen addır.

    Diğer terim sözlüklerini de inceleyebilirsiniz.

    Online Tarih Terimleri Sözlüğü