Eğitim Sitesi

Çizgisel Komposizyon Nedir? Çizgisel Komposizyon Hakkında Kısaca Bilgi

Çizgisel Komposizyon Terimi Hakkında Bilgiler

Sanat Terimi Olarak Çizgisel Komposizyon:

Hareket eden bir noktanın yüzeyde bıraktığı iz olarak tanımlanabilecek olan çizginin, kompozisyonda üstlendiği, formu ortaya çıkaran, hareketi ifade etme, dokuyu verme, dengeyi sağlama gibi rollerin başat olduğu türdeki kompozisyonlar çizgisel kompozisyonlar olarak tanımlanır.
Sanatın ilk adımlarının, Lascaux mağarasında olduğu gibi, çizgiyle atıldığı ve çizginin özellikle perspektif kurallarının henüz yeterince bilinmediği Rönesans öncesinde önemli olduğu bilinir. Barok dönemde ışık-gölge kullanımının devreye girişiyle çizgisellik ışığın imkan verdiği ölçüde kullanılır. Bu dönemde konturlar, çizgisel kompozisyonlarda olduğu gibi belirgin olmaz. 19. yy'da Neo-klasik dönemde yeniden önem kazanan çizgi ve çizgisel kompozisyon Romantizm ile birlikte nerdeyse kaybolmuştur. Empresyonistler tarafından da tamamen kaldırılmıştır. Sanatçıların bireysel çıkışlar yaptığı 20. yy'da ise Henri Rosseau, Paul Klee gibi sanatçılar tarafından kendi belirledikleri amaçlar doğrultusunda kullanılmıştır. (Linear Composition)

 

    Benzer Sanat Terimleri

    Soyut Sanat (Abstrakt Sanat): 1- Soyut sanat genel anlamıyla doğada var olan gerçek nesneleri betimlemek yerine, biçimler ve renklerin, temsili olmayan veya öznel kullanımı ile yapılan sanata denir. Nonfigüratif sanat terimi ile değişmeli olarak kullanılır. 20. yüzyıl başında bu terim, gerçek biçimleri sadeleştirilmiş veya değiştirilmiş halleriyle imgelere indirgeyen Kübist ve Fütürist sanatı tanımlamak için de kullanılmıştır. 2- Doğa görüntülerine bağlı olmayan sanat. 3- Abstre sanat olarak da bilinir. Renk, çizgi, kütle, ton gibi çeşitli biçim öğelerinin bilinen nesnelere benzemeyecek biçimde kullanımı sonucu ortaya çıkan organik ya da biorganik imgelerle oluşturulan düzenlemeler.

    Betimleme: 1- Bir şeyi, bir kişiyi, bir olay ya da duyguyu anlatan söz ya da yazı. 2- Tasarlama, bir şeyi sözle veya yazıyla anlatma, göz önünde canlandırma, tasvir.

    Uyum: 1. Bütünü meydana getiren ilgili öğelerin/parçaların kendi aralarındaki iletişimi. W.Kandinsky'e göre : "Armoni, kompozisyondur." Müzikten ödünç alınan bu terim, resim unsurlarının tatmin edici veya hoşa gidecek biçimde düzenlendiği duygusunu dile getirir. (Harmony) 2. Bir eserdeki parçaların birbirlerine olan ahenk ve tümüyle uygunluğu.

    Medrese: Bugünkü orta ve yüksek öğrenime denk düzeyde eğitim veren İslam eğitim yapısı. İslamiyetin erken dönemlerinde camiilerde yapılan eğitim Büyük Selçuklular zamanında belirli bir sistem içerisinde medreselerde verilmeye başlanmıştır. Medreselerin ortaya çıkışındaki en önemli etken gittikçe yayılan şii inanç karşısında sünni inancı güçlendirmek ve devlet yönetimine bu inanca sahip kadrolar yetiştirmekti. İlk olarak Büyük Selçuklu veziri Nizamül Mülk tarafından Horasan'da kurulan ve Nizamiye Medreseleri olarak adlandırılan bu yapıların dört eyvanlı bir şemaya sahip oldukları görülür. Bu yapı türünün kaynağı hakkında farklı görüşler ileri sürülmekle birlikte yine zaman içerisinde toplumlara göre farklı plan türlerinin geliştiği bir gerçektir. Anadolu türk mimarisinde medrese yapılarının temelde iki farklı plan şemasını sahip oldukları günümüze ulaşan örneklerden anaşılmaktadır. Bunlar açık avlulu medreseler ve avlusu kubbe ile örtülü kapalı avlulu medreselerdir. Medreselerde dini eğitim verilebildiği gibi pozitif bilimlerle ilgili eğitim de verilmiştir. Bu amaca yönelik inşaa edilen medrese yapılarının plan kuruluşunda belirgin bir farklılık olmayıp medrese mimarisinin genel gelişimi içerisinde yorumlanmışlardır. Darüşifalar, tıp medreseleri ve rasathaneler bu tür medrese yapılarının örnekleridir.

    Diğer terim sözlüklerini de inceleyebilirsiniz.

    Online Sanat Terimleri Sözlüğü