Camdan yapılan mühre. Kaz yumurtası biçim ve büyüklüğünde olup, kâğıt cilâlamakta kullandırdı.
Online Yazma Eser (Hat-Tezhip-Ebru-Cilt-Minyatür) Terimleri Sözlüğü
Ebced hesabında noktasız harf; harflerin noktalarım koymadan yazılan yazı.
Tezhip sanatında kullanılan motiflerdir. Çeşitleri:
Çiçekler : hataî (stilize), realist çiçek motifleri (vazolu-vazosuz), minyatürdeki çiçekler.
Yapraklar: seberk, pençberk, sadberk...
Ağaçlar : yapraklı veya meyveli ağaçlar, hayat ağacı, servi...
1- Eski yazıyla yazılan kitapların bittiğini belirtmek üzere son sayfaya konulan işaret. "Bitti, tamam oldu" anlamına gelir.
2- Yazma eserin bittiğini gösteren işaret. Kısaca temme üç mim veya tek mim konulduğu da olmuştur.
Ebruya şekil vermek için kullanılan tahta saplı ve muhtelif kalınlıklarda metal-çelik çivi uç kısmı sivri olan alet.
Kamış kalemlerin ortalarına tesadüf eden, kapalı ve hafif çıkıntılı kısımlarına verilen ad. iki boğumlu, üç boğumlu...
Klâsik ciltlerde, kapağın dış kenarını çevreleyen kısma denir. Yerine göre pervaz, ulama, kenar suyu gibi isimler alır. Bordür üzerine yuvarlak veya beyzî şekilde parçalar konmuş ise bunlara kartuş pafta denir. Dendanlı, kitabeli bordürler vardır.
Ebru yapmak üzere kitreli suyun üzerine boya serpme işlemine denir.
Ebruda, Toprak boyaların mermer zemin üzerinde destiseng yardımıyla ezilip inceltilmesi işlemidir.
Eski tezhib sanatımızda kullanılan boyalar, kök ve toprak boyalardan hazırlanırdı. Toprak boyalar arap zamkı ile iki mermer arasında ezilerek ince toz haline getirilir içine pekmez veya gliserin katılır ve zemin üzerine fırça ile tatbik edilirdi. En eski bilinen boyalar, balmumu isinden yapılan siyah, üstübeç beyazı, lapus lazili ve lahor çividi laciverdleridir.
Tezhibin en önemli bir elemanı olan altın çeşitli renklerde zemin olarak kullanılmıştır. En çok kullanılanları sarı, kırmızı, yeşil olmak üzere üç çeşittir. Varak halinde kullanılan altının yanı sıra toz olan altınlar da günümüzde kullanılmaktadır.
Kalemtıraş ve benzeri bıçaklar için boynuzdan yapılan kılıflara denir. Boynuz sıcak suda yumuşatılarak levha hâline getirilip sonra kılıf yapılırdı.
Arap harflerinin bükülme yerlerine verilen ad.
Kitrenin hava şartlarından sulanması, ekşimesi veya iyi ezilmemiş boyalarla yapılan ebruların artıkları ile kitrenin kullanılmayacak kadar kirlenmesi olayıdır.
Kağıt mühresi türüdür. Deniz böceklerinin kabuğundan yapılmıştır.
1- Yine toplu halde çalışan memleketimizin yerli sanatkârlarını şarktan gelen, zevkimize müdahale etmek isteyenlerden ayrılmak maksadıyla bir araya toplandıklarından onlara verilen isimdir.
2- Memleketimizin yerli sanatkârları toplu hâlde çalışır ve zevkimizi dışardan gelecek etkilere karşı korumak isterlerdi. Bir araya toplandıklarında onlara "Anadolulular bölüğü" anlamına Bölük-ü Rumiyan denirdi.
Yazma eserlerin kendi içinde bölünebildiği büyük ayırımlardan her biri, bab.
Bir kaideden, bir sap üzerinde tek merkezden çıkartılarak, tabiatta olduğu gibi, dalların ortasına veya ucuna küçüklü büyüklü çiçekler oturtularak şemse hâlinde toplanmıştır. Bazen bu dallar bir vazonun içinden çıkartılmıştır. Buketli, şemseler oyma şeklinde veya kızdırılmış kalıpla deri üzerine yapılmış, kap üzerindekiler özellikle elle işlenmişlerdir.
XV. ve XVII. yüzyılda yaygın olarak kullanılan tezhip motiflerindendir. Stilize edilmiş ve kıvrımlarla uzatılmış bir bulut izlenimi verir. Yardımcı motif olarak kullanılır ve süslemeyi doldururlar. Bazen da desenin çıkış noktasını simgeleyen zemin olarak kullanılmıştır. Çin bulutu da denilmiştir.
Nakışlar arasında yer alan, stilize edilerek bir bulut izlenimi veren ve münhanilerle uzatılmış özel bir formdur. Çin bulutu da denir.
Süsleme sanatlarında kullanılan bulutlar, doğanın bir elemanı olma fikriyle değerlendirilip kullanılmışlardır. Bulutlar kendi hatlarını devam ederek çizilirler ve başka motiflerle karışmazlar. Çizim şekillerine ve kullanım özelliklerine göre rumiler gibi isim alırlar
Memleketimizin yerli sanatkârları toplu hâlde çalışır ve zevkimizi dışarıdan gelecek etkilere karşı korumak isterlerdi. Bir araya toplandıklarında onlara «Anadolulular bölüğü» anlamına Bölük-ü Rumiyan denirdi.