Eğitim Sitesi

Yan Anlam Nedir? Yan Anlam Hakkında Kısaca Bilgi

Yan Anlam Terimi Hakkında Bilgiler

Edebiyat Terimi Olarak Yan Anlam:

Bir sözcüğün gerçek anlamdan çok uzaklaşmadan kelime grubu veya cümle içinde kazandığı yeni anlam.

 

Türkçe-Dil Bilgisi Terimi Olarak Yan Anlam:

Sözcüklerin ilk konuluş anlamına bağlı olarak zaman içinde kazandıkları yeni anlamlardır. Bu anlama, kullanılış anlamı ya da yan anlam adı verilir.
Örnek :
Çocuk kapıyı sessizce açtı. (açmak : Bir şeyi kapalı durumdan kurtarmak.)
Gömleğinin düğmelerini yarıya kadar açtı. (açmak : Sarılmış, katlanmış, örtülmüş, buruşmuş veya iliklenmiş olan şeyleri bu durumdan kurtarmak.)
Okulun karşısına bir büfe daha açtı.(açmak : Bir kuruluş, bir işyerini işler duruma getirmek.)
Annem çok güzel baklava açar. (açmak : Kalın bir nesneyi yayarak ince duruma getirmek.)
Komşumuz tıkanan lavaboyu açtı. (açmak : Tıkalı bir şeyi, bu durumdan kurtarmak.)

 

    Benzer Edebiyat Terimleri

    Serüven Romanı: Genellikle şaşırtıcı, beklenmedik olay ve durumları ilgi çekici yolculukları, baştan geçen meraklı serüvenleri konu alan temel amacı sürükleyicilik olan roman türü.

    Fesahat: Sözün ses ve anlam kusurlarından kurtarılması yolları. İfadenin kusurlardan uzak bulunması hali fasîh'tir. Sözün söylenişi ve işitilişi tatlı olmalı, anlaşılmasında güçlük çekilmemelidir. Divan edebiyatında fesahat, kelimede fesahat, kelâmda fesahat diye ikiye ayrılır: 1. Kelimede fesahat: Aynı veya yakın mahreçten çıkan harflerin bir kelimede toplanmamasına (tenâfür-I hurûf), (er kalkılınca); kelimeleri meydana getiren harflerin kaynaşmasında telaffuz zorluğu olmamasına (mütenâfir) (ör. tartırttı); anlamı herkes tarafından bilinmeyen kelimelere yer vermemeye (garâbet), kelimeyi vezne uydurmak için şeklini değiştirmemeye, çok anlamlı bir kelimeyi meşhur olmayan anlâmında kullanmamaya gramer hatası yapmamaya (kıyasa muhalefet) dikkat edilir. 2. Kelâmda fesahat: Telaffuzu güçleştiren kelimelerin yan yana getirilmemesi (tenafur-I kelimât). (Örneğin: Şu köşe yaz köşesi şu köşe kış köşesi), zincirleme tamlama (tetâbu-I izâfât) yapmamaya (Örneğin: Ali'nin ceketinin cebinin içi); Cümle kuruluşunun sağlam olmasına, önce söylenecek sözü sona, sonra söylenecek sözü öne almamaya, sözün düğümlenmemesine dikkat edilir.

    Kafiye Örgüsü: Bir şiirde mısra sonlarındaki ses benzerliklerinin yani kafiyelerin çizgilerle ve alfabetik sıraya uygun olarak düzenlemesi işi.

    Muaşşer: Divan şiirinde on dizelik bentlerden oluşan nazım biçimi.

    Diğer terim sözlüklerini de inceleyebilirsiniz.

    Online Edebiyat Terimleri Sözlüğü