Sadrazamlık makamı.
Online Osmanlı Türkçesi Terimleri Sözlüğü
Sadrazam, Serdarı ekrem ünvanı ile ordunun başında sefere çıktığı zaman onun yerine istanbulda kalıp vekaleten sadrazamın işlerini yapan vezir düzeyindeki görevli.
Sadrazamın birinci derecede yardımcısı.
Osmanlılarda padişahtan sonra gelen ikinci adam, en yetkili devlet görevlisi. Günümüz başbakanı.
Tımar ve zeamet sahipleri.
Devlet ileri gelenlerine ait deniz kenarındaki konak, yalı.
İşi, çeşme ve sarnıç gibi yerlerden su alarak evlere dağıtmak olan kişi.
Osmanlılarda sarayda bulunan ve sarayın su ihtiyacının karşılanmasında ve seferler sırasında ordunun su ihtiyacının karşılanması işinde görev yapan saka'ların yöneticisi.
Sakalara verilen, çeşmelerden su alma imtiyazı. Bu imtiyaz yazılı bir senede bağlanır ve bu senet alınıp satılabilir veya varislere intikal edebilirdi. Sakaların su alabileceği çeşmelerde belirtilir ve sakalar her çeşmeden su alamazdı. Sakalara verilmiş olan bu imtiyaz 1869 yılında kaldırılmıştır.
Sakalar ocağının kahyası olup derece olarak sakabaşından sonra gelir. Görevi divan toplantılarında vezirlere ibrik ve havlu tutmaktır.
Kanalet şeklindeki üstü açık olan su isale hattı.
Güzel sanatlar.
Bayrak, Osmanlı'da bir kaç kazadan meydana gelen yönetim birimi.
Padişahın hem özel hayatının geçtiği, hem de devletin yönetildiği yerdi. Saray ENDERUN ve BİRUN olmak üzere iki bölümden oluşuyordu. Bu iki bölüm BAB'ÜS-SAADE(Orta kapı) denilen kapıyla birbirine bağlanmıştı.
Su ihtiyacını karşılamak amacı ile yapılan özel su toplama havuzu, su deposu. Üstü açık yada kapalı olabilir.
Osmanlı'da sınır boylarında görev yapan asker.
Önce gelen.
1- Padişah ve sadrazam sefere çıkmadığı zaman ordunun başında seferi yöneten vezire verilen ünvan. / 1826 yılında yeniçeri ocağının kaldırılmasından sonra kurulan Asakiri Mansurei Muhammediye ordusunun kumandanı.
2- Veziriazam göreviyle yükümlü olmayan ve Osmanlı ordusunun komutanlığını yapan vezirin unvanı, Asakir-i Mansure-i Muhammediye ordusu komutanı.
Baş çavuş.
Ordu kumandanı.