Eğitim Sitesi

Nahiye Nedir? Nahiye Hakkında Kısaca Bilgi

Nahiye Terimi Hakkında Bilgiler

Osmanlı Türkçesi Terimi Olarak Nahiye:

Bucak, Mülki Yerleşme birimi.

 

Hukuk Terimi Olarak Nahiye:

bucak; bölge; kenar; kısım; çevre

 

Tarih Terimi Olarak Nahiye:

Bucak. Köyden büyük, ilçeden küçük idarî birim.

 

İnkılâp Tarihi ve Atatürkçülük Terimi Olarak Nahiye:

Bucak.

 

    Benzer Osmanlı Türkçesi Terimleri

    Ahitname: İki hükümet arasında sulh ve asayişe, siyasi, ticari vs. işlere dair imzalanan mukavelelerle, devletçe muhtelif hususlar için siyasi olarak tanzim edilen resmi evrak için kullanılan tabirdi. Biri Arapça diğer Farsça iki kelimeden meydana gelen bu tabir, söz vermek, üzerine almak anlamlarını taşımaktaydı.

    Akağalar: Osmanlı sarayında kullanılan hademelerden bir kısmının unvanıydı. Osmanlı sarayının harem hizmetinde, siyahî haremağaları kullanıldığı gibi, akağalar da kullanılmıştır. Akağalık unvanı ve makamı halifelik kaldırılana kadar kullanılmıştır. Akağalar genellikle, Boşnak ve Anadolulu olurlardı. Akağalarla, siyahî haremağalarının arasındaki tek fark, akağaların doğuştan erkeklikten mahrum olması, haremağalarının ise hususi bir yöntemle hadım edilmesiydi. Bundan dolayı haremağalarına aynı zamanda "tavaşi" de denirdi. Sarayda akağaların istihdamına ilk önce II. Murad zamanında başlanmıştır. Bu ilk zamanlarda adetleri 40 kadar olup, mertebe usulleri de bu zamanda oluşmuştur. Bunların arasından terfi edenler, kilerci başı, hazinedar başı, kapı ağası gibi mevkilere geliyordu. Akağaların en büyüğü kapı ağası idi. Saray kapıları kapı ağası tarafından muhafaza edilir, saraya giren çıkanlara o ve maiyetindekiler bakarlardı. Kapı ağası bu görevinin dışında aynı zamanda bütün akağaların zabitiydi. Kapı ağasından aşağı rütbeler şöyle giderdi: Has odabaşı, hazinedar başı, kilerci başı, saray ağası, saray kethüdası. Bunlar büyük rütbelerdi. Bunların daha altında ve bunların hizmetlileri olan görevliler de vardı: Köşe başı, başeski, üzengi ağası. Bu silsileye uyularak, alttakiler yukarı doğru yükselirdi.

    Kaldırımcı Kethüdası: Götürü usülde taş döşeyerek yol yapan kaldırımcı esnafının yaptığı işi denetliyen ve ölçümleme yaparak yapılan yolun bedelini tesbit edip, parasını kaldırımcı esnafına ödeyen kişi.

    Voyvoda: Osmanlıların Eflak ve Boğdan beylerine verdikleri unvan.

    Diğer terim sözlüklerini de inceleyebilirsiniz.

    Online Osmanlı Türkçesi Terimleri Sözlüğü