Eğitim Sitesi

Mukabele Nedir? Mukabele Hakkında Kısaca Bilgi

Mukabele Terimi Hakkında Bilgiler

Edebiyat Terimi Olarak Mukabele:

Aralarında tezat ve karşıtlık bulunan kelime, tamlama ve sözleri birarada kullanmak. Örnek:

Safa-yı aşkın dide gamınla pürnem
Bir evde ayş u şâdî bir evde ye's ü mâtem

(Safa ile gam, ayş u şâdi ile ye's u mâtem arasında karşıtlık bulunmasına rağmen birarada kullanılmıştır.)

 

Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Terimi Olarak Mukâbele:

1. Kur'an-ı Kerim'i, birinin yüzünden veya ezbere okuması, diğerlerinin de onu takip etmesidir.

2. Toplu yerlerde yüksek sesle hatim okunurken Kur'an okumasını bilenlerin gözleriyle Kur'an'ı takip etmesi, bilmeyenlerin dinlemesi.

3. Karşılıklı okumak anlamına gelir. Kur’an-ı Kerim'i bir kişinin okuduğu diğerlerinin takip ettiği veya dinlemesine denir. İlk mukabele Peygamberimiz (s.a.s) ile Cebrail (a.s.) arasında gerçekleşmiştir. Efendimiz (s.a.s.) ile Cebrail (a.s.) her yıl Ramazan ayında, o zamana kadar inmiş bulunan Kur'ân-ı Kerim ayetlerini karşılıklı okurlardı.

 

Tasavvufi-Tasavvuf Terimi Olarak Mukabele:

Arapça, karşılaşmak, biriyle karşı karşıya gelmek anlamındadır. Dervişler, zikir çekerken karşılıklı halka halinde otururlar. Bu şekilde karşılıklı oturmaları veya toplu halde şeyhin karşısında bulunmaları sebebiyle, zikr toplantısına mukabele denmiştir. Camide,
hafızın cemaati karşısına alıp Kur'an okumasına da mukabele denir.

 

Kur’an-ı Kerim Terimi Olarak Mukabele:

1. Toplu yerlerde yüksek sesle hatim okunurken Kur’an-ı Kerim okumasını bilenlerin gözleriyle Kur’an-ı Kerim'i takip etmesi, bilmeyenlerin dinlemesi.

2. Karşılaştırma, karşılık verme, karşı karşıya bulunma.

3. Hafızların cami ve mescitlerde cemaate dönerek Kur’an-ı Kerim okurken cemaatin de Mushafları açarak takip etmeleri şeklinde gerçekleşen bir okuma biçimi.

4. Ramazan ayı içerisinde Cebrail (a.s.) ile Hz. Peygamberin karşılıklı olarak Kur’an’ı okumaları.

 

    Benzer Edebiyat Terimleri

    Şathiye: 1. Allah'la senli benli, onunla söyleşircesine yazılan tasavvuf edebiyatı nazım türü. 2. Tasavvuf konularını mizahlı bir biçimde işleyen, coşku hâlinde söylenen bir şiir türü.

    Bent: Bir şiirin 4, 5, 6, ... dizeli bölümlerinden her biri.

    Dadaizm: Tristan Tzara ve arkadaşlarınca Fransa'da geliştirilen, 1916'da dil ve estetik kurallarını tanımayan, kelimelerin anlamlarına değer vermeyen, anlatımda başıboş ve alabildiğine çağrışımlara dayanan bir yol izleyen, bile bile kapalılığa sapan bir edebiyat akımı. Fransız edebiyatında 20. yüzyılda geliştirilen bu akım, savaşın hemen ardından doğduğu için umutsuzluk ve güvensizliği içinde barındırır.

    Neo-Klasisizm: 20. yüzyılın başlarında sembolizme tepki olarak doğan, klasik söyleyişi canlandırmayı amaçlayan sanat ve edebiyat akımı. Türk edebiyatında, bu akımın en güçlü temsilcisi, Yahya Kemal Beyatlı'dır. Yahya Kemal'in şiirleri,biçim yönünden eski, öz yönünden yenidir.

    Diğer terim sözlüklerini de inceleyebilirsiniz.

    Online Edebiyat Terimleri Sözlüğü